Oteller Uçak Olsaydı Birçok Uçak Düşerdi

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Oteller Uçak Olsaydı Her Gün Haberlerde Birçok Uçak Kazası Haberi Olurdu

Bir oteli yönetmek, uçak kullanmaktan farksızdır; her ikisi de karmaşık sistemler, kesin zamanlamalar ve yüksek düzeyde sorumluluk gerektirir.

Otellerde yöneticilerin tecrübesi ve hiyerarşinin önemi, bir uçuşun güvenliği ve konforu kadar kritiktir.

Eğer oteller birer uçak olsaydı ve yönetimdeki tecrübe ile hiyerarşi eksikliği yaşansaydı, her gün haberlerde birçok uçak kazası haberi olurdu.

Bu benzetme, otel yönetimindeki ustalığın ve düzenin, misafir memnuniyeti ve işletme başarısı için ne kadar hayati olduğunu vurgulamakta.

Ve elbette ki profesyonelce yönetilen oteller başarılı şekilde uçuşlarını gerçekleştirdi ve bir uçak gibi hedefine güvenle uçardı.

Oteller Uçak Olsaydı

Yöneticilerin Tecrübesi: Uçuş Ekibinin Becerisi

Bir otelin yönetimi, bir uçağın pilot ve yardımcı pilotuna emanet edilmiş gibidir.

Yöneticilerin tecrübesi, tıpkı pilotların hava koşulları, teknik arızalar ve acil durumlar karşısında sergiledikleri ustalık gibi, otelin karşılaştığı beklenmedik olaylara hızlı ve etkili çözümler bulunmasını sağlar.

Deneyimli yöneticiler, otelin operasyonel verimliliğini, personel performansını ve müşteri memnuniyetini doğrudan etkiler.

Eğer yöneticiler tecrübesiz olsaydı, oteldeki “uçuş” sırasında yaşanabilecek her türlü sorun, kazaya yol açabilirdi.

Hiyerarşinin Önemi: Güvenli Bir Uçuşun Anahtarı

Hiyerarşi, uçuş güvenliğinin temel taşlarından biridir. Her görevlinin rolleri ve sorumlulukları net bir şekilde tanımlanmıştır. Otellerde de durum farksızdır.

Temizlik görevlisinden resepsiyoniste, aşçıdan yöneticiye kadar herkesin belirli görevleri vardır ve bu görevlerin uyum içinde yerine getirilmesi, otelin başarılı bir şekilde “uçmasını” sağlar.

Hiyerarşi, iletişimi kolaylaştırır, karar alma süreçlerini hızlandırır ve hizmet kalitesini artırır. Yönetimdeki hiyerarşik düzenin eksikliği, yanlış anlaşılmalar ve hatalara yol açar, bu da “uçuş” sırasında ciddi sorunlara neden olabilir.

Tecrübe ve Hiyerarşi: Otelin Uçuş Güvenliği

Otel yönetiminde tecrübe ve hiyerarşi, uçakların güvenli bir şekilde havalanması, seyahat etmesi ve iniş yapması için gerekli olan disiplin ve düzeni sağlar.

Yöneticilerin tecrübesi, tıpkı deneyimli pilotların uçağı güvenli bir şekilde yönlendirmesi gibi, otelin zorluklarla başa çıkmasını ve hedeflerine ulaşmasını sağlar.

Hiyerarşik düzen ise, uçuş ekibinin her bir üyesinin görevini bilmeleri ve uygun bir şekilde hareket etmeleri gibi, otel çalışanlarının sorunsuz bir hizmet sunmasını garantiler.

Sonuç

Eğer oteller birer uçak olsaydı, yöneticilerin tecrübesi ve hiyerarşik düzenin önemi daha da belirginleşirdi.

Her gün haberlerde birçok uçak kazası haberi olmaması için, otel yönetimindeki ustalık ve düzen hayati öneme sahiptir.

Bu nedenle, otel işletmeciliği sadece günlük operasyonların yönetilmesi değil, aynı zamanda bir liderlik sanatıdır.

Yöneticiler, bir uçağın güvenli bir şekilde varış noktasına ulaşması için gerekli olan dikkat, özen ve uzmanlığı göstermelidir. Hiyerarşi ve tecrübe, bu süreçte kılavuz yıldızlar gibidir.

Yöneticilerin ve tüm çalışanların rollerini eksiksiz yerine getirmesi, otelin başarılı bir şekilde “uçmasını” sağlar.

Bu, sadece otel içindeki düzeni ve uyumu değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetini ve sadakatini de doğrudan etkiler.

Misafirler, otelin sunduğu hizmetin kalitesini ve atmosferini unutmazlar ve bu da otelin pazardaki konumunu güçlendirir.

Tecrübe ve Hiyerarşiye Yatırım Yapmak

Otel yöneticileri, tecrübe ve hiyerarşinin önemini anlamalı ve bu alanlara yatırım yapmalıdır. Yönetici eğitim programları, mentorluk sistemleri ve kariyer gelişim fırsatları, yönetici kadrosunun ve çalışanların becerilerini geliştirmek için hayati öneme sahiptir. Aynı zamanda, açık ve etkili iletişim kanalları, hiyerarşik düzenin sağlıklı bir şekilde işlemesini destekler.

Son Söz

Yazımızda “Oteller Uçak Olsaydı Her Gün Haberlerde Birçok Uçak Kazası Haberi Olurdu” başlığı altında, otel yönetiminin karmaşıklığı ve önemi vurgulanmaktadır.

Tecrübeli yöneticiler ve sağlam bir hiyerarşik yapı, otelin başarılı bir şekilde “uçmasını” sağlar. Bu, sadece güvenli ve konforlu bir “uçuş” değil, aynı zamanda misafirlerin unutamayacağı bir deneyim sunar.

Otellerdeki yöneticiler, bir uçağın pilotu kadar hayati bir role sahiptir ve onların liderliği, otelin yükseklerde uçmasını sağlar.

5000 yolcu kapasiteli, Nükleer enerjiyle yıllarca uçabilen, havada nakil ikmali yapabilen, Uçak Otel Konsepti, Skycruise videosu aşağıdaki linktedir.

Hashem Alghaili isimli bir tasarımcı, “Sky Cruise” ismini verdiği hayali bir uçak tasarladı. Otonom yapıda olan ve nükleer enerji ile çalışan bu uçak, yıllar boyunca havada kalabiliyor ve 5 bin yolcuyu ağırlayabiliyor.

Hashem Alghili tarafından tasarlanan uçak içerisinde yüzme havuzu, spor salonu, AVM olacak ve 20 adet motorla çalışacak şekilde düşünüldü.

Nükleer Füzyonla Çalışacak Şekilde Tasarlandı!

Sky Cruise, tam 20 adet motoru bulunan ultra büyük bir uçak. Bu motorlar, nükleer füzyonla çalışıyor. Füzyon reaksiyonları sırasında ortaya çıkan enerjinin büyüklüğü de uçağın yıllar boyunca havada kalmasını sağlıyor.

Uçakların mükemmel teknolojiler olmadığının farkında olan tasarımcı, Sky Cruise bakımlarının da havada yapılacağını, bunun dünyada bir ilk olacağını ifade ediyor. 

Bu devasa uçak, aslında bir kompleks. İçerisinde çok sayıda restoran, yüzme havuzu, AVM, tiyatro ve spor salonu bulunan hayali uçak, Alghili’ye göre düğün gibi organizasyonlar için de kullanılabilir. Ancak uçağın tasarımını gören kişiler bunun gerçeklikten çok uzak olduğunu ifade ediyorlar.

Bugüne dek pek çok uçak kazası yaşandı. Haliyle; eğer bir gün böyle bir uçak yapılırsa, bu uçağın da kaza yapma olasılığı var. Olası bir kaza, bir yere nükleer bomba atmakla aynı sonuca neden olacaktır.

Ayrıca Sky Cruise,  aerodinamik kurallarına uygun gibi görünmüyor. Tonlarca ağırlıktaki yapının kalkışı bile birçok kişiye göre imkansıza yakın.

Anahtar kelimeler

  • Otel Yönetimi
  • Yönetici Tecrübesi
  • Hiyerarşi
  • Müşteri Memnuniyeti
  • Liderlik Sanatı
Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otellerde Karşılaşılan Büyüme Problemleri Dikkat Edilmesi Gereken Konular ve Çözüm Önerileri

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otellerde, Uçaklarda, Restoranlarda Revenue Management uygulaması çok yaygın olan bir bilimdir.

Sektörü, pazarı, rakipleri, çok iyi analiz ederek, geleceği görme, plan bütçe yapma, hedef belirleme, hedefleri takip etme bilimidir.

Elbette ki bütün oteller gelirlerini arttırmak ve büyümek ister. Odalarını, restoranını, spa’sını maksimum gelir elde edebileceği müşterilerle doldurmak ister.

Bir sürü göstergenin sürekli hesaplanması, analizi, rakiplerle ve bütçeyle mukayesesini yapmayı gerektirir; ADR, RevPAR, RevPAC, RevPOR, ARPAR, TRevPAR, GOPPAR, CPOR, NOI, DSCR, EBITDA, MPI, ARI, RGI vb…

Büyürken çok daha fazla para kazanmak, bu süreçte karşılaşılan yeni sorunları çözmüyor.

Büyüme Problemi 1: Gelir Gider Dengesi ve Nakit Akışı
Büyürken giderleriniz de çok fazla artar. Eğer gelirleriniz giderlerinizle aynı oranda artmıyorsa kardan zarar ediyorsunuz demektir. Giderlerinizi nakit akışını kontrol edemiyorsanız büyük problemler kapıda demektir.

Büyüme Problemi 2: Hiyerarşi, Takım İçi İletişim, Yönetim Boşluğu
Otel büyüdükçe, ekip büyür, personel sirkülasyonu artar, yeniyle eskinin kaynaşamaması, email yazışmaları, verimsiz toplantılar, todo listler, projeler, görevler, deadline’lar, kişisel çekişmeler, kıdemli olan eski ekibe yeni yönetici atayamama,  tıkanıklıklar, takım içi iletişim problemleri baş gösterir. Hele ki herkesi mutlu etmeye çalışırken esas önemli olanı kaçırırsanız toparlamanız çok daha zorlaşacaktır.

Büyüme Problemi 3: Müşteri Memnuniyeti Azalır Kayıplar Başlar, Yeni Müşteri Kazanmak Zorlaşır
Az sayıda müşteri varken, müşterilere gözün gibi bakarken daha çok müşteriye aynı ilgiyi gösteremezseniz müşteri şikayetleri hem zaman hem de yeni potansiyel müşterilerin kaybı demektir. Müşteriler sadece kendi çevrelerini degil internette yorum yazarak tüm potansiyel müşterilerinizi etkileyebilirler. Artık kol kırılıp yen içinde kalmıyor. Daha fazla yada daha nitelikli personel almak da tek başına yeterli gelmez, doğru stratejiyi kurgulamalısınız.

Özetle büyümek icin. Gelir/gidere, nakit akışına, hiyerarşiye, takım iletişimine, müşteri memnuniyetine çok dikkat etmeniz gerekir.

Çünkü bu problemler parayla çözülebilecek problemler değil. Tecrübeyle doğru strateji ve ekiple çözülebilir. Aksi halde ürün yaşam eğrisi aşağıya doğru hızla eğrilir.

#büyümeproblemleri #gelirgider #yönetim #takımyönetimi  #müşterimemnuniyeti #hiyerarşi

Otellerde Büyüme Problemleri
Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Ekibinizi Motive Etmenin Yöntemleri

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailÇalışanların motivasyonunu en çok etkiliyen faktör direk olarak bağlı çalıştıkları yöneticilerinin onlara gösterdiği tavır ve davranışlardır. Yöneticilerin ekibini nasıl motive veya demotive edebileceğini tartışmaya açmak istiyorum.

Amacım ekibini motive etmek isteyenlere yol göstermek, demotive edenlerin kendilerini sorgulamasını sağlamak. Aslında işin özü, altın kuralı uygulamak, empati yapmaktan geçiyor bence. Üstleriniz neyi nasıl yapınca motive oluyorsunuz yada demotive oluyorsunuz?

  1. Altın kural, size davranılmasını istediğiniz gibi davranın. Binlerce yıldır her türlü insani ilişkide başarıyla işleyen bu kural en temel göstergeniz olsun. Size yapılmasını istemediğiniz birşeyi siz de uygulamayın.
  2. Ekibinizin kariyer rotasını onlarla birlikte belirleyin. Ve onlara kariyerlerini önemsediğinizi gösterin. Bireysel gelişim göstermeleri için onlara mentörlük, koçluk yapın. Eksik yönlerini ve kendilerini geliştirmek için almaları gereken eğitimleri belirleyin. Değişime ve gelişime onları teşvik edin. Birşeyler öğrenemediği, kendini geliştiremediği için iş değiştiren pek çok kişi tanıdım, bir kısmı da benim ekibimdeydi. Maalesef kariyer planlarını yönetmeyi beceremediğim için elimde tutamadığım çok personelim oldu.
  3. İş ve özel yaşam dengesini kurmalarına yardımcı olun. Özel işlerini halledebilmeleri için gerektiğinde çalışma saatlerinde esneklik sağlayın. Aileyle ilgili işler, doktor randevuları gibi konularda göstereceğiniz anlayış ve esneklik ekibinizi tahmin edeceğinizden çok motive edecektir. Sabahları geç kalmalarını, alışkanlık haline getirmedikçe, fazla büyütmeyin. Ekibinizin birbiriyle kaynaşmasını sağlayın. İş yerinde sosyal vakitler ve ortamlar yaratın. Her gün işe gelirken “of aman yine mi işe gidiyorum” duygusunu yok etmeye çalışın. İşlerini sadece para için yaparlarsa demotive olacaklardır. Bir gün bir yıldız gibi kayar giderler.
  4. Empati yaparak anlamaya çalışın ve ekibinizi dikkatlice dinleyin. Onlara değer verdiğinizi gösterin. Kendilerine, fikirlerine değer verilmediğini düşünmeleri aşırı demotive edicidir. İşi geliştirmekle ilgili veya işteki problemleri çözmekle ilgili fikirlerini dinleyin. Kaygılar, hayal kırıklıkları, çatışmalar, üzüntüler, ailevi sorunlarını dinleyin. Abartmadan elbette. Sürekli olarak numaradan hasta olanları ve sizi kandırmaya çalışanları mutlaka ikaz edin. En az sorun yaşayan, en az mazeret bildiren, işe sürekli vaktinde gelen personelinizi de ayrıca ödüllendirin.
  5. Motivation2Yönetici pozisyonunuzu kullanarak dedim oldu, yaptım oldu, ben öyle istiyorum düşünce şekline sahip olmak, ekibinize ve tercihlerine saygı duymamak onları demotive eder. Ekibinizle yapacağınız toplantılarınıza geç kalmak, yönetici olduğunuz için bunu kendinizde bir hak olarak görmek, ekibinizle aranıza duvar örecektir. Toplantılarınızı sürekli ötelemek önemsiz hissetmelerine ve iyice demotive olmalarına sebep olacaktır. Ekibinizin zamanlarına saygı gösterin, onları bekletmeyin. Maillerine, mesajlarına mutlaka geri dönün. Detaylı cevap veremiyorsanız bile döneceğiniz zamanı bildirin. Sorularını, isteklerini sonra sonra diyerek ötelemeyin. Telefonlarınıza çıkın ve rahatsız ettikleri hissini yaratmayın. Önerilerini görmezden gelmeyin. Emredilenleri emredildiği gibi yapmalarını, fikir üretmemelerini asla söylemeyin. Askeri bir disiplin ve hiyerarşi oluşturmaya çalışmayın. Bunlar küçük önemsiz şeyler gibi gözükebilir ama ekibinizin hislerinde büyük etkisi vardır. Yöneticilerinden ve patronlarından nefret eden çalışanlar çok hızlı bir şekilde iş değiştiriyor. Kendinizi sevdirmek için onlara sevgi ve ilgi gösterin. Vermeden alamazsınız.
  6. Ekibinizden birinin başardığı bir işi mutlaka ilan edin. Bazen maddi bir ödülden bile önemlidir, işe yaradıklarını hissetmelerini sağlamak. Katkıları çok küçük bile olsa ekibinizin emeğini küçümsemeyin. Ben olmasaydım siz ne işe yarardınız havası yaratmayın. Unutmayın ki “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur.”
  7. Öfkeden kendinizi kaybetmeyin, işyerinde terör estirmeyin. Gelene gidene bağırıp, çağırmayın. Öfkenizi kontrol edemiyorsanız, ekibinizi hata yapmaktan korkar, inisiyatif alamaz bir hale getirirsiniz. Eleştirel bir yaklaşımınız olmalı ama eleştirileriniz teşvik edici olmalı, kırıcı değil.
  8. Ekibinizi ve başarılarını mutlaka övün. Kovma tehtidiyle iş gördürme devri çoktan kapandı. Çalışanlar artık ruhlarının okşanmasıyla verimli olabiliyor. İyi bir iş yaptıklarını ve değerli olduklarını duymak isterler. Basit ama etkili teşvik edici cümlelerle inanılmaz bir motivasyon ve bağlılılık sağlarsınız. Başarısız olduğunu ve performans gösteremediğini düşünmeleri çalışanlarınızın demotive olmasına ve iş değiştirmelerine sebep olacaktır.
  9. Ve son olarak da patronların pek sevmediği başarının maddi olan kısmını paylaşmaya geldik. Hedefleri dağıtırken gösterdiğiniz bonkörlüğü ödülü paylaşırken de gösterin. Şirketinizin performans göstergeleriyle (KPI) ekibinizin ekonomik beklentilerini birbirine bağlayan, ulaşılması imkansız olmayan hedeflerle bir prim sistemi oluşturun. Ödemekten sakınmayacağınız miktarda primler üreten ama aynı zamanda da teşvik edici olacak hedefler belirlemelisiniz. Dönemler çok uzun olmasın ve söz verdiğiniz gibi de primlerinizi ödeyin. Bu sisteme sadece satış ekibi ve üst yönetimi değil her seviyedeki tüm çalışanlarınızı dahil edin.

Son madde haricindekilerin şirketinize bir maliyeti yoktur. Aslında son maddeyi de iyi planlayabilirseniz onun da şirketinize maddi-manevi katkısı maliyetinden katbe kat fazla olacaktır. Ekibinizi motive etmenin aklıma gelmeyen ve sizlerin zaten uyguladığı türlü yolları olabilir. Olabildiğince kısa ve basit tutmaya çalışarak ilk aklıma gelenleri yazdım.

Görüşlerinizi ve benim aklıma gelmeyen eklemek istediklerinizi yorum olarak ekleyebilirseniz memnun olurum.

Sevgiler, saygılar
Doruk AktoprakTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail