Koyunun Olmadığı Yerde Keçiye Abdurrahman Çelebi Derler

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Turizm’de çalışacak nitelikli insan kaynağı çok azaldı… 😕

İşini iyi yapan otelci, satışçı, pazarlamacı arkadaşlarım, sizlere saygım sonsuz, iyi ki varsınız. Sizlerin değeriniz iyi bilinsin diye yazdım bu yazıyı…. Malum kaç kişi kaldık ki şurada… 🙏🙏🙏

Bir kısmı sektörün hızlı büyümesinden dolayı konumunu hazmedemeden çok hızlı yükseldi.

Onların da kabahati yok ne yapsınlar. “Ham meyvayı kopardılar dalından.” 🎵🎵🎵

Bir kısmı başka sektörlere kaydılar. Pandemi yada kötü yöneticileri yüzünden… Maalesef…

Değerli otelci, satışçı, pazarlamacı meslektaşlarım.

Ne olursa olsun, piyasada adam gibi adam kalmasa da,

Siz siz olun tanımını, anlamını, içeriğini bilmediğiniz tecrübeniz olmayan ünvanları kartvizitinize yazdırmayın.

Herkes Satışçı Olamaz, Herkes Pazarlamacı Olamaz

Gerçi bir atasözü var: 🗣️ “Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derlermiş.”📎 diye…

Ama siz yine de bilen birinin karşınıza çıkabileceği ihtimalini ve yüklendiğiniz sorumlulukları yerine getiremediğinizde düşeceğiniz durumu düşünerek hareket edin.

Yoksa bilen birinin karşısında çok komik duruma düşersiniz.

Çok hızlı zirvesine çıktığınız kariyerinizi bir anda bitirirsiniz.

Hani derler ya “kariyerinin zirvesinde” hak etmediği bir konumda anlamında ya da “Over-Rated” de derler olması gerekenden daha değerli durumda, fiyatı çok yüksek….

Özgeçmişinize veya kartvizitinize kolayca satış müdürü, direktörü, koordinatörü yazabilirsiniz.

Kimse size hesap sormaz. Yetki belgesi de istemez. Gidersin bir matbaadan 100 – 200 liraya bastırırsın bir kartvizit.

Girişkensindir, özgüvenin yüksektir, tipin ve karizman da yerindedir, lacivert takımı da çektin mi şöyle ohhh gezer durursun fuarlarda, acente ziyaretlerinde… Şık şıkıdım… Tırım tırım tırım… Kakara kikiri… 👩💼👨💼

Oteli dolduruyor da olabilirsin. İçinde de diyorsundur “Lan Nasıl? Biz Birşey Yaptık Mı”

Sattığın oteli iyi tanımadan, hizmet seviyesini, müşteri beklentisini anlamadan, fiyatını, pazarını, konumunu bilmeden satabilirsin, dolar bir anda otel ne olacak.

Yağıyor zaten şu anda İstanbul’a müşteri… Aman nazar değmesin. 🧿🧿🧿

Birkaç online kanala verirsin en yüksek komisyonu, oturduğun yerden doldurursun oteli. 🛎️🛎️🛎️

Veya tanıdıkların vardır, çevren geniştir (yani eş dost anlamında 🤭), veya iyi bir acente yakalamış olabilirsin.

Tesadüfen çok iyi satışlar yapıyor olman da “Satışçı” olduğun anlamına gelmez.

Hadi diyelim ki Satışçı olduğunu sandın,

O kadarcık bilgiyle ve tecrübeyle “Pazarlamacı” hiç hiç olamazsın.

Onu bari yazma kartvizitine.

Çünkü “Pazarlamacı” olmak için çok çok daha fazlasına ihtiyacın var.

Ürün nedir? Ürün yönetimi nedir? Ürün tasarımı nedir? Ve daha bir sürü ürünle ilgili bilgiyi bilmiyorsan.

Otelin marka konumlandırması, segmentasyonu nasıl yapılır bilmiyorsan.

Tanıtım, reklam, tutundurma nedir, farkları nedir?

Otel için SWOT nasıl yapılır? Rakipler nasıl seçilir?

Oda isimlendirmesi, fiyatlandırması nasıl yapılır?

Bütçe nasıl yapılır bilmiyorsan, 🔢🧾

Satışçı olduğunu sansan bile Pazarlamacı olduğunu hiç sanma.

Aman ha bilmeden,

Okulunda okuyup, iş hayatında tecrübe etmeden, 🏫

Ya da iyi bir ustadan öğrenirken, bir yandan da kitapları karıştırmadan, 📚📚

Kulaktan dolma bilgilerle,

Pazarlama bilmem nesi yazma kartvizitine…

Yemezler… Gerçek satışçılar ve pazarlamacılar seni hemen tanır, anlarlar bir b…k bilmediğini.

Bazıları yer tabi ki!!!

Neden olmasın var öyleleri de.

Onlar da konuyu bilmiyorlar ne yapsınlar, ağzı iyi laf yapıyor diye sana inanırlar tabii ki.

Kızımız veya oğlumuz saatlerce mesai yapıyor, çok çalışıyor, diye seni koruyabilir babacan müdürlerin, patronların… 🏋️

Ne güzel hala “giderin” yani müşterin vardır.

Niye?

Anlayacak adam çok az kaldı çünkü piyasada..

“Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.”

Ama sen de biliyorsun ki aslına kafanın için bom boş, bir b…k bilmiyorsun…

Soramıyorsun da kimseye bilmediğini anlamasınlar diye…

Hadi bakalım,  

Yandaki otel %100 doluyken senin dolmayan otel odalarının, hesabını kim verecek?

Yandaki otel 150 Eur ADR ile oda satarken senin ucuza satmanın,

Ya da “over-rated” çok çok pahalıya satıp müşteriyi tatmin edememenin,

Kar etmeyen işletmenin, mutsuz müşterilerin hesabını kim verecek?

Şimdi ne yapacaksın?

Birkaç seçeneğin var;

Sizce bu aşamada ne yapabilir bu “Çakma Satışçı ve Pazarlamacı Arkadaş”?

Yorumlarınızı bekliyorum 🙂

Demirhan Doruk Aktoprak

#SatışMüdürü #SatışDirektörü #SatışKoordinatörü #SatışDanışmanı #SalesManager #OverRated #Hotels

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

LAN NASIL?

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

– PATRON: Haberlerde gördüm Mayıs ayında İstanbul’daki otellerde doluluk yüzde 98’miş… Bizde durum nedir Arkadaşlar?
– ARKADAŞLAR: Efendim Mayıs ayında otelimiz %100 dolu…
– P: Peki biz bir şey yaptık mı?
– A: Yok efendim. Kendi kendine oldu.
– P: LAN NASIL??? Harika, muhteşem bir şey!
 
– P: Peki kaça sattınız odaları? Fiyatlar nasıl?
– A: Efendim tüm oteller Mayısta ortalama %25 fiyat arttırmış.
– P: Biz de fiyatları arttırdık değil mi?
– A: Efendim odalar çoktan dolmuştu. Nerden bilelim
böyle olacağını. Artık yapacak bir şey yok…
– P: LAN NASIL? Peki Haziran Temmuz nasıl geçecek?
– A: Efendim bilmiyorum. Bakmaya vaktim olmadı. Zaten satışçıya da gerek yok demiştiniz, boş boş oturuyor demiştiniz işten çıkarmıştık ya…. Onun işini de ben yapıyorum… Ama endişelenmeyin efendim Haziran Temmuz da iyi geçecek diye umuyoruz inşallah….
– P: LAN SİZİN YAPACAĞINIZ İŞİN…
 
– P: Hemen Kariyere bir ilan verin o zaman.
– A: Efendim verdik, adaylar geldi görüştük ama çok para istiyorlar. En kötüsü 15-20 bin lira para istiyor, bu satışçılara da bir haller olmuş. İşler açıldı tabi hemen havalara girmişler.
– P: Yuhh…. Otele de ortak edelim isterse!!! Gerek yok o kadar para vermeye… Boşverin ben hallederim… Otel de doluyor zaten. Sıkıntı yok! 


#hotels #istanbul #satış #pazarlama #sıkıntıyok #LANNASIL

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Rate Disparity is Crucial For The Hotels

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailAre the hoteliers aware of the importance of “Rate Disparity” on the sales performance?

A research report shows that; 74% of the hotels in Dublin had rate disparity issues. %87 of hotels in London and %97 of hotels in Venice are offering cheaper rates in OTA’s. This is showing us that if the destination is selling good hoteliers dont care about “Rate Disparity”.

What do you think? Don’t we lose an opportunity to make more revenue and show a better sales performance?

No doubt, it has a big impact on hotels sales performance like all other industries. Most of my colleagues are aware of it but some are not. You can see from the screenshots attached to this article. (Screenshots 1,2,3,4,5)

Of course i will not declare the hotel names as my purpose is not to offend or embarrass any of my colleagues. Some are not aware of their current situation or maybe they are aware but they dont know what to do. Some just prefer not to speak about it as if it has no importance and they think life can go on without caring about it. Just like some ill people who dont want to go to the doctor because they are afraid to hear they are ill.

Every customer cares about rate disparity. Even rich people care more about what they pay and what they get. Price is what they pay and value is what they get. Nobody wants to pay more then its value if there is a way of buying cheaper the same thing.

Likewise all hotel guests are smart and their money is precious. They do check carefully “Rate Disparity”. Even sometimes the guests decide not to book your hotel if you are not offering a good deal on your direct booking channels. And if you are not aware what is the difference between your proposal to him and what he can see alternatively by metasearch sites, the guests thinks that its insulting. Your guests may lose trust in you. They expect more favorable direct offers especially from the brand / chain / managed hotels. Even and even isnt it a shame to present more expensive prices on your own hotel/chain/DBS website which has become the third OTA after two bigs; Expedia and Booking. You will lose out on your commission free direct bookings.

Rate Disparity is crucial for hotels’ sales performance.

“Rate Disparity” is crucial for hotels and for the guests too… Otherwise how can you explain the meta-search engines big bang? Metasearch engines are price comparison sites used to compare prices of different providers for the same product.

For its importance OTA’s are acquiring Metasearch engines.

  • Priceline (Booking.com) acquired Kayak for $1.8 Billion on 2012.
  • Expedia paid $632 million for %61.6 majority stake in Trivago in 2012.
  • China’s Ctrip has bought Skyscanner for $1.74 billion on 2016.
  • Priceline (Booking.com) Buys Momondo for $550 million to expand in Europe in 2017.
  • CTRIP and Booking.com forge global travel partnership

… and many other acquisitions or partnerships will continue on in the future.

Due to OTA consolidations, there are only two OTAs left today in much of the world: EXPEDIA and BOOKING.

Why does it happen?

Rate disparity is mostly caused because of administration. There are a few more factors that cause to rate disparity:

  • OTAs can run out of rooms or you forget to stop sales on wholesalers providing XML to B2B2C channels.
  • The wholesalers or OTAs can post your wholesale rates on sale with low markup.
  • Administrators who work with wholesalers’ or OTA’s market managers creates direct promotions and forget updating hotel’s website or other channels.
  • The OTA is using a different currency conversion rate than your hotel.
  • The OTAs use their commission in order to discount the rates that they are offering.
  • The revenue manager at the hotel accidentally links to the wrong OTA rate, by mistake creating rate disparity and helping the OTAs sell more than the hotel itself.
  • Sometimes OTAs and sometimes your channel manager may have errors on updating your prices or inventory.
  • The rates for some markets are presented in wrong geographical regions by technical errors.

What should you do?

Mostly disparity is caused by manual error and administrative issues. The key point is to stay on the top of the problem and knowing the hotel market. Every hotels disparity issues are different from each other. Knowing these you should follow these steps;

  1. Diagnosis… To understand the problem is the half of the job which is the hardest. Sometimes its hard to understand your problems yourself. You can receive counseling services from professionals.
  2. Contracts… You should check all the contracts with agencies and channels and be sure that all the channels have the same conditions. You should check all your room types, rate types and promotions.
  3. Distribution and monitoring… Then you should select the right technology provider and right setups to connect and distribute your rates and inventory. The right hotel technology will monitor the rates that are being offered on OTAs and other distribution channels, and adjust your own hotel rates accordingly. Its also important for to improve your administrative efficiency.
  4. Continious audits… You should check and test all the channels. Also you should use metasearch sites to check differnt dates every day.
  5. If your contracts allow you, offer a slightly lower rate on your own web site.
  6. If your contracts dont allow you to do so, at least keep tha OTA’a price same on your own web but you can offer more perks included in the price, like free wifi, parking, F&B or SPA discounts, transfer service. Or you can create a campaign code for discount and share with them by email or phone.

Conclusion

All the hoteliers need to care about Rate Disparity and to fix it.

But how? Let me give you a hint.

“Some of the wholesalers” are trying to get a piece of share from 2 big brother OTA’s. But they wont be successfull, because they dont know the Online Business as much as the 2 big brothers.

They are despairingly trying to cheat by low markup and sell with %1-2 cheaper prices. This share stealing has no continuity and will bring more trouble than its short term prizes. Even they will lose their wholesaler business to OTA’s too. As you all know this 2 brothers also started wholesaler business. So far they are doing good. But I can not say the same for the some wholesalers.

I beleive most of the hoteliers know these solutions. And do you?

For further information you can contact me  dorukaktoprak@hotmail.com

#RateDisparity #Price #Discrepancy #DemirhanDorukAktoprak #keyiflevememnuniyetle #Turizm #Otel #SatışPazarlama #SalesMarketing #Revenue #RevenueManagement #Online #Sales #GenelMüdür #SatisPazarlama #İstanbul #Bodrum #Makedonya #Gürcistan #Gaziantep #LuxuryHotels #AirportHotels #HistoricalHotels #ResortHotels #CasinoHotels #OTC #OTA #Booking #ExpediaTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otellerde OmniChannel Pazarlama Yönetimi Yaklaşımı

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailOtelcilikte Omni channel Pazarlama, otel rezervasyon ve konaklama deneyiminin kusursuz, entegre ve tutarlı olması için müşterinin gözünden gözlem yapmak ve bu deneyimin tüm satış kanallarında senkronize olarak yönetilmesi için uygulanması şart olan bir pazarlama yönetim yaklaşımıdır. Multi Channel pazarlama yönetim yaklaşımının daha gelişmiş bir modelidir.

Omni Channel Pazarlamada, otel misafirlerinin alışverişe önce hangi kanaldan başladığı, ardından hangi kanalları kullanarak işlemini tamamladığı misafir bazında ve market segmentleri bazında izlenebiliyor.

Marka deneyimine önem veren ve bu yaklaşımı hayata geçirmek isteyen otellerin teknik alt yapıyı çok iyi ve detaylı bir şekilde planlaması gerekiyor.

Günümüzde Ford, Vodafone, Apple, Adidas, Nike, Wallmart gibi şirketler tarafından başarı ile uygulanan bu yönetim yaklaşımı, müşteriler ile birçok kanal üzerinden sağlanan etkileşimin tek bir platform üzerinden yönetilmesini ve müşterilere her kanal üzerinde aynı seviyede marka deneyiminin yaşatılmasını amaçlıyor.

Omni Channel Pazarlama Yaklaşımıyla müşterilere tutarlı bir marka deneyimi (consistent brand experience) yaşatarak, daha sadık müşteriler (loyal customers) edinmek ve güçlü bir pazar pozisyonuna (stronger market position) ulaşmak mümkün oluyor.

 

Otelcilikte Omni Channel Pazarlamayla Müşteri Deneyimine Bir Örnek;

  • Öncelikle müşteri google arama motorunu kullanarak veya en çok tercih ettiği satış kanalının web sayfasını kullanarak (Örneğin: Booking.com, Expedia.com, odamax.com) veya bu satış kanallarının mobil uygulamalarını kullanarak gitmek istediği destinasyonun adıyla veya otel ismiyle arama yapmaktadır. Bu aramalar sırasında müşteri cookie aracılığıyla profillenir ve takip edilmeye başlanır.
  • Geleneksel satış kanallarını kullanan müşterilerse araştırmalarına acentelerini arayarak, acente ofisine uğrayarak veya direkt oteli telefonla arayarak başlayabilirler. Bu durumda da müşterinin telefonu emaili sisteme girilerek ileriki aşamalardaki kararları takip edilir.
  • Müşteri seçeceği satış kanalları üzerinden gitmek istediği bölgedeki seçtiği otellerin fiyatlarını araştırmaya devam eder.
  • Eve döndüğünde eşinin veya çocuklarının da fikrini alır.
  • Google’dan otel isimleriyle arama yapanlar reklamları tıklayarak otel adına reklam veren OTA sayfasına veya organik arama sonuçlarındaki OTA’ların seçilen otel için hazırladıkları sayfalara veya arama sonuçlarında çıkması halinde otelin booking engine sayfasına yönelir.
  • Bazen acenteler otelin micro sitesini yapar ve müşterilere sanki direkt otelden rezervasyon yapıyormuş hissi uyandırırlar.
  • Müşteri belirli tarihler için farklı satış kanallarından aldığı fiyatları karşılaştırır.
  • Diğer yandan fiyat karşılaştırma sitelerine (Trivago, HotelsCombined gibi) yönelir ve otelin tüm online satış kanallarındaki fiyatlarını listeler.
  • Diğer yandan tanıdığı bir acente yetkilisini arayarak ya da yolunun üzerindeki bir acentenin ofisine uğrayarak fiyat ister.
  • Müşteri aynı zamanda oteli de arar, e-posta gönderir, fiyat ister.
  • Misafir bir adım daha ileri gidebilir ve otelde çalışan birisini tanıyor mu, otelin sahibini tanıyor mu, tanıyan birini bulabiliyor mu, bunları araştırır ve onlardan da fiyat ister.
  • Müşteri bir yandan satış kanallarından cevap beklerken internette dolaşırken veya haber sitelerinde incelediği otelin re-marketing reklamlarını görür. Bu reklamları yayınlayan daha önce sayfasına girdiği OTA’lardan birisi, hiç girmediği bir OTA veya otelin kendisi de olabilir.
  • Acente yetkilisi veya otelin rezervasyon yetkilisi misafiri arayarak yada emaille otel hakkında bilgi ve fiyat bilgisi verir, misafirin tercihlerine göre ayarlamalar önerir.
  • Müşteri bunların hepsini bir arada da yapabilir seçtiği tek bir satış kanalı üzerinden de ilerleyebilir.
  • Sonunda kendisi için en uygun şartları ve satış kanalını seçerek otele rezervasyon yapar.
  • Misafir rezervasyon yapmış olmasına rağmen ara sıra fiyatları kontrol etmeye devam eder. Yeni bir indirim veya kampanya görürse önceki rezervasyonunu iptal edip yeni bir kanal üzerinden rezervasyon yapar.
  • Otele gitmeden önce acentesine veya otele e-posta göndererek bazı özel isteklerde bulunur. Havalimanı transferi, otel restoranında rezervasyon, odasına meyve, eşine çiçek, ve bunun gibi isteklerde bulunur. Ödemesini kredi kartıyla peşin yapar ya da oda hesabına eklenmesini ister.
  • Otel küçük bir otelse vardığında kontak kurduğu rezervasyon görevlisini resepsiyonda görebilir. Otel büyükse rezervasyon görevlisi misafirin isteklerini guest relation ekibine aktarmıştır onlar da misafirle ilgilenirler.
  • Misafir otele giriş yaptığında check-in formu zaten otomatik doldurulmuştur misafirin sadece imzası alınır.
  • Oda anahtarına da ihtiyaç yoktur çünkü misafirin NFC özellikli telefonu sisteme tanımlıdır ve oda kapısını açabilmektedir. Aynı zamanda restorandaki hesabını ödemek için ya da oda hesabına kapatmak için de telefonu POS cihazına yaklaştırması yeterlidir.
  • Misafir oteldeyken tüm talepleri, siparişleri ve tercihleri ertesi gün veya sonraki konaklama deneyimlerinde kullanılmak üzere sisteme otomatik olarak kaydedilir.
  • Misafir telefonunu yada otelin verdiği bilekliği yanında taşıdığı sürece otel içerisinde tüm personel tarafından tanınır ve ismiyle hitap edilir.
  • Misafirle ilgili yaşanan olumsuzluklar sisteme kaydedilir ve diğer personelin anında haberdar olması ve daha dikkatli davranılması sağlanır. Böylelikle aksiliklerin üst üste gelmemesi sağlanır ve yaşanan olumsuzluklar telafi edilir.
  • Misafir oteldeyken diğer misafirlerle de tanışır yeterince samimi bir ortam varsa onların ne zaman ve ne fiyatla rezervasyon yaptıklarını sorgular. Kendi fiyatıyla karşılaştırır ve bir uyumsuzluk görürse satış kanalına veya otele şikayetini iletir.
  • Misafir oteldeyken memnun kalmadığı hizmetler için direkt geri bildirim yapar ya da acentesini arayabilir.
  • Misafir oteldeyken ya da otelden ayrıldıktan sonra hizmetlerle ilgili memnuniyetini ya da şikayetini, rezervasyon yaptığı kanalın web sayfasına yorum olarak yazabilir (booking, expedia, odamax vb) ya da bağımsız yorum sitelerine yorum olarak yazabilir (TripAdvisor, Trivagoi, Zoover vb sitelere).
  • Misafir otelden memnun kaldıysa aynı otele bir sonraki rezervasyonu otelden direkt olarak da yapabilir. Erken rezervasyon tarihlerini otelin göndereceği SMS ve e-posta mesajlarından takip edebilir.
  • Satış kanalından memnun kaldıysa ve sadakat programı da varsa puan biriktirmek için aynı otele veya başka otele yapacağı rezervasyonlarda da aynı satış kanalını kullanır.
  • Bir sonraki aşamada da memnun kaldığı oteli ve/veya satış kanalını arkadaşlarına tavsiye eder.
  • Tatil hikayesi ve otelin fotoğraflarını facebook, instagram gibi sosyal medya araçları üzerinden paylaşır.
  • Misafir her sene aynı tarihlerde aynı otelde aynı odada kalmak için rezervasyon yapar. Hatta ikna ettiği arkadaşlarıyla birlikte…

Sevgi ve Saygılarımla
Doruk Aktoprak
www.DorukAktoprak.com

#OmniChannel #Hotel #Sales #Marketing #Customer #Journey #Experience #ConsistentBrandExperience #LoyalCustomers #StrongerMarketPosition

Bunları da izlemenizi tavsiye ederim:

Ford Omnichannel Case Study

Frankfurt Airport Ford Omnichannel E-Commerce Launch with OM3

Vodafone Omnichannel – The Ultimate Customer Journey

IBM Omni-channel Order Management

The Seamless Customer Journey Qmatic – Apple

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Herkes Kendi İşini Yapacak, Hülya Avşar da Rolünü Oynayacak!

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Hülya Avşar, yaptıklarıyla ve söyledikleriyle her zaman çok konuşulmuş, tartışılmış, kimilerince izlenmiş, kimilerince zaplanmış, seveni, sevmeyeni olan bir medya ikonu. Başarılı veya başarısız olduğu pek çok işe imza attı. Son işi “Selfi” ile 10 günde sadece 2440 izleyiciye ulaşması büyük bir fiyasko yaşandı. Bu filmi herkes kendi açısından eleştiriyor. Bense pazarlama açısından bazı eleştirilerde bulunacağım. Pazarlama yönetimi, hedefe ulaşmak için mal veya hizmetlerin konseptinin oluşturulması, fiyatlandırması, tanıtımı ve dağıtımını planlar ve yürütür.

Öncelikle ortada pazarlaması yapılabilecek, diğer başarılı otobiyografilerdeki gibi profesyonel bir ürün yok. Fragmanı izleyince de bu durum anlaşılıyor. Afiş ve konuşulanlar da destekliyor.  “E” harfi eksik “Selfi” filminde Hülya Avşar’ın hayatında merak edilen dönemler de işlenmemiş. Mesleği gereği izlemek zorunda olanlar eksik olayları olumsuz yorumlarında yazıyorlar.

Pazarlama potansiyel kitlenin ilgisini çekme sanatıdır. Bunun için de tüm pazarlama araçlarından faydalanmak gerekir. Filmin fragmanı film hakkında merak uyandırmıyor ve fragmanın reklamı da yeterince yapılmadı. Filmin afişi aşırı narsist. Yazan, yöneten, ses, ışık, kamera, herşeyi kendisinin yaptığını söylemesi itici. 2.3 milyon takipçiniz olması herkesin sizden haberdar olduğu anlamına gelmez. Sosyal medya doğru kullanılmazsa kocaman bir balondur.  Takipçi sayısından çok etkileşim sayıları önemlidir.

3. Lansman zamanlaması doğru planlanmamış. Havalar bu kadar güzelken tüm sinemalarda gişelerin düşmesi beklenen bir sonuç. Böyle zamanlarda bir film için izleyiciyi sinemaya çekebilmek epey iddialı bir yapımla ve ancak başarılı bir pazarlama planıyla mümkün olur. Diğer yandan Mehmet Aslantuğ’la yaptığı tv programında “Erkek çalışsın kadın evde çocuklara baksın” açıklamasıyla takipçilerini küstürdüğü yada kendinden soğuttuğu bir dönemde bir film lansmanı yapması iyi bir zamanlama olmamış.

4. 2016 yılından beri hazırlandığı, epeyce masraf yapıldığı söylenen bu filme yeterli  uzman desteği alınmamış yada eleştirileri kale alınmamış gözüküyor. “Kral çıplak” diyecek birileri gerekiyor. Başarılı film şirketlerinin yaptığı gibi, lansman planlaması yapmadan önce filmin kopyasını eleştirmenlere izletmek ve gerekirse filmi yeniden çekmek veya montajlamak akılcı bir yol olurdu.

5. Ürün odaklı pazarlamanın devri kapanalı çok oldu. Ben Hülya Avşar’ım ne yapsam tutar, kapış kapış gider devri bitti. Pazarlama; müşteri odaklı, değer odaklı ve son olarak da İnsan Odaklı Pazarlama’ya evrildi.

Herkes kendi işini yapacak, Hülya Avşar’da rolünü oynayacak!
#HülyaAvşar #Selfie #Selfi #Film #Pazarlama #Marketing

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otel Pazarlama Stratejilerinde Yapılan Hatalar

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailOtel Pazarlama Stratejilerinde Yapılan Hatalar

“Tarih tekerrürden ibarettir…” Bu söz aslında bize insanların değişik çağlarda bile aynı davranışları gösterdiğini, aynı hatalara düştüğünü anlatır.

Çoğumuz bu sözü biliriz. Ancak bazılarımız kaderci bir yaklaşımla teslim oluruz ve aynı hataları yapmaya devam ederiz. Bazılarımız ise geçmişten ders çıkartır aynı hataları tekrar yapmayız.

Şirketler de tıpkı bizim gibi aynı hataları yapmaya devam ederler çoğu zaman.

Bunu önlemenin en iyi yoluysa geçmişte yaptığımız hatalardan gerekli dersleri çıkartıp aynı hataları tekrar yapmamaktır.

Kişisel gözlem ve tecrübelerime dayanarak Otel Pazarlama Stratejilerinde Yapılan Hataları” ve bu hatalardan çıkardığım dersleri sizler için derlemeye çalıştım.

1.“Ben de Varım” mantığıyla pazara girilmez. Pazara böyle girerseniz sizden önce pazara girenlerle ve bilinçli yatırım yapanlarla rekabet etmeniz çok zor olacaktır. Ayrıca aşırı arz en küçük bir krizde fiyatları düşüreceğinden tüm otelleri olumsuz etkileyecektir.

Tarımdaki örümcek ağı teorisini hatırlarsanız “domates bu sene para etti, biz de domates ekelim” mantığıyla otel yatırımı yapılmaz. Yaparsanız seneye domates para etmez tarladan toplayacak adam bulamazsınız. Kapasite, lokasyon ve ihtiyaç analizi yapmadan herkesin otel yaptığı yere yatırım yaparsanız 150 Eur’ya Avrupalı turistlere satmayı planladığınız otel odalarını 50 Eur’ya araplara satarsınız, yine de memnun edemezsiniz arapları. Çünkü araplar da farkındadır otelcinin mecburi çaresizliğinin.

İstanbul’daki otel yatırımcılarının bir kısmı 2010’lu yılların başlarındaki pazarın iyi günlerini görerek yatırım kararı almışlardı. 2016’da otelini açanlar da var, hala açılamamış oteller de var. İstanbul’un taşı toprağı altın nasıl olsa satar mantığıyla kuş uçmaz kervan geçmez yerlere “ultra lux ama business!” otel yapanlar da var.

2017 yılı verilerine göre Amsterdam’da toplam 32.600 oda ve 71.800 yatak kapasitesi bulunmaktadır. 2017 yılında Amsterdam’da tüm otellerin ortalama doluluğu %70.5 olarak gerçekleşmiş ve ortalama ADR değeri 131.50 Eur olarak gerçekleşmiştir. Oysaki İstanbul’da tamamlanmak üzere olanlarla birlikte yatak kapasitesi 234.000’e ulaşmış durumda. Yıllık 28 milyon misafir ağırlama potansiyeline sahip olan İstanbul bu kapasite 2017 yılında %26 artışla %62.9 doluluğa ulaştı. Buna rağmen İstanbul’da 2017 ADR değeri %14 gerilemeyle 76.3 eur olarak gerçekleşmiştir.

Yatırım ve işletme planı olmadan, otelin ne kadarının hangi segmentten misafirlerle doldurulacağının planlamasını yapmadan ve ürünü bu segmentteki misafirlerin ihtiyaçlarına göre dizayn etmeden, bölgedeki rakip fiyatlarını araştırmadan, otel yatırımını yapmak büyük bir pazarlama ve planlama hatasıdır. “Göç yolda düzülür” demek bizim tabiatımızda var ama geri dönüşü olmayan noktaya varılınca da yatırımlar atıl kapasiteyle başbaşa kalmaktadır.

2. “Fiyat kırmakla yaratılan talep geçicidir.” Bir destinasyona yada otele ancak pazarlamayla talep arttırılır. Bugün fiyat için sizi tercih eden yarın yine fiyat için başka oteli yada destinasyonu tercih edecektir. Fiyat kırmanın sonu yoktur. Talebin fiyat esnekliği’ni doğru anlamak gerekir.

Diğer yandan da talepteki değişimleri doğru yorumlamak gerekir. Güvenlik riskleri sebebiyle İstanbul’a gelmeyen Avrupalı turist bedava oda verseniz yine gelmeyecektir. Patlayan bombalara alışkın olan arap turistse gelecekse zaten gelecektir. Fiyat düşürerek pazardaki azıcık talebi kendinize yönlendireceğinizi zannederseniz diğer otellerde aynısını yapar ve İstanbul’daki oteller kendi kendini yer bitirir. Cannibalism işte tam olarak budur.

3. Otelcilikte pazarlamanın başarısı büyük ölçüde misafir memnuniyetine dayanmaktadır. Özellikle de yabancı turistlerin %95’i otel hakkındaki yorumları okuyarak rezervasyon yapmaktadır. Tüm sektörlerde olduğu gibi otelcilikte de yeni müşteri bulmak mevcut müşteriyi korumaya göre daha maliyetlidir. Doldur boşalt yeni misafir aramakla pazarlama maliyetlerine ancak bir süre dayanabilirsiniz. Otel müşterileri de aptal değil. Hele hele iletişimin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde otelinizin servis kalitesi herkesçe malum olacaktır. Misafirlerin otellerden beklediği birçok kriter olmasına rağmen burada kısaca en önemlilerine yer vermek istiyorum. Otel misafirleri öncelikle hızlı servis almayı isterler, checkin checkout’un hızlı olması yada restauranttaki siparişlerinin hızlıca servis edilmesini isterler. Çünkü misafirler otelinizi seçmekten dolayı ödüllendirilmek taktir edilmek isterler. Misafirin beklentisi Güler Yüzlü Hizmet”Lütfen” ve Teşekkür Ederiz” kelimeleridir. Havalandırması, ısıtması, soğutması iyi çalışan, temiz bir oda, konforlu bir yatak, misafirin kendi evindekinden daha zengin bir kahvaltı en temel ihtiyaçlardır. Otelinizin konseptine göre misafirperverliğinizi zenginleştirmeniz mümkün.

Benim özellikle değinmek istediğim diğer bir konu da Otelcilik bir takım işidir.” ve takım üyeleri işlerini ne kadar severek, tutkulu ve güler yüzlü yaparlarsa otel misafirleriniz de o kadar memnun kalacaklardır. Problemler, hatalar her otelde olabilir ancak nice kritik hataların güler yüz ve tatlı dille telafi edildiğini gördüm. Misafirlerinizi memnun edecek olan çalışanlarınıza mutlu ve huzurlu bir çalışma ortamı sunmanız, tutkulu çalışmak için onları motive etmeniz gerekmektedir. Motivasyonun en son aracı ücrettir. Saygı, sevgi, önemsenmek, takdir edilmek, adalet, zorlu görevler, sorumluluk, terfi olanakları, dinlenilmek, ödül, esnek çalışma, takımın parçası olduğunu bilmek, koçluk, motivasyon ve daha bir sürü insani ihtiyaçlar.

4. Bir otelin konseptini birebir kopyalayarak misafirleri kandıramazsınız. Fark yaratmanız gerekir. Kopya oteller bırakın kopyaladıkları tesislerin başarısını yakalamayı, yanına bile yaklaşamayarak sadece birer ucuz kopya olarak kalmaktalar. Ne söylediğinizden çok mesajı alanın ne anladığı önemlidir. Otelinizin ne kadar büyük bir yatırımla ne kadar pahalı malzemelerden yapıldığı değil. Siz istediğiniz kadar bölgenizdeki en iyi otelleri kopyalayın, eğer hizmetlerinizi geliştirmiyorsanız ve fark yaratmıyorsanız misafirler hala kopyaladığınız diğer oteli öncelikle hatırlayacak ve siz ikinci üçüncü tercih olmaya devam edeceksiniz demektir. Bu nedenle, pazara girerken “farklılaşma” stratejisini izlemelisiniz… “Niçin bu segmentteki diğer oyunculardan farklısınız?”… Farkınızı anlamlı bir şekilde tanımlayabilirseniz, “bende varım” tuzağına düşmekten “ikinci üçüncü tercih” olmaktan kurtulabilirsiniz.

5. Ne sattığınızı, rakiplerinizin ne sattığını, misafir profilinizi bilin. Misafirlerinizi sürekli dinleyin, rakiplerinizi izleyin. Yapılan önemi hatalardan bir diğeri de, otellerin kendi misafir profilini tanımaması ve rakip otellerin kime ne sattıklarını bilmemesi. Çoğu otel pazarlamacısı ürün merkezli çalışıyor ve misafirin aslında neye ihtiyaç duyduğunu, ürünü nasıl kullandığını ıskalıyor. Misafirlerinin profilini, ne istediğini anlamak için yeterli vakti ayırmıyorlar. Bu pazarlamacılar için ürünleri mükemmeldir ve bu da ürünün alınması için yeterli bir nedendir. Halbuki misafirlerin otelleri tercih etme sebepleri, misafirin yaşı, geliri, seyahat amacı, segmentine ve otelin klasmanına göre değişmektedir. Bazı bölgelerdeki otellerin en önemli tercih sebebi lokasyon, fiyat, marka iken bazı otellerde tercih sebebi öneri/tavsiye, yorumlar olabilmektedir. Otelinizin klasmanına göre misafirlerinizin tercih sebeplerini de bilmeniz henüz daha yatırım aşamasındayken buna göre planlama yapmanız hayati derecede önemlidir.

Otel konseptini tanımlamanız farklı market segmentleri için hazırladığınız pazarlama mesajlarınızı basit ve anlaşılır biçimde vermeniz önemli. Kullanmayacağı oda türleriyle ve fiyat paketleriyle misafirin kafasını karıştırmayın. Basit ve net olun. Oda özelliklerini belirtirken misafirlerin anladığı dilden standartlara yakın ifadeler kullanın.

Geçmişte çalıştığım luxury kategorideki bir otelin oda isimleri “Small-Medium-Large-XLarge” olarak belirlenmişti. Çoğu misafirin yorumu oda ismini değil başka bir şeyi çağrıştırıyordu. Envanterdeki en çok oda 40 m2 olan “Small Room” oda türüydü ve satış fiyatı gecelik 400 Eur civarındaydı. Bölgedeki rakipler 20-26 m2 arasında değişen odaları hemen hemen aynı fiyata satarken 40 m2’lik odayı “Small Room” olarak tanımlamak büyük bir pazarlama hatasıydı. Luxury segmentteki misafirin tepkisini bir düşünün: “Bana Small Room’umu uygun gördünüz!?! Bana, hem de falanca holdingin CEO’suna!” Tabiki hemen değiştirdik tüm odaların isimlerini.

6. Başarı gözlerinizi kör etmesin. Başarı hemen arkasından kendini beğenmişliği getirir. Başarılı olduklarında insanlar daha az objektif davranırlar. Başarı grafikleri yükseldikçe kibirli, kendini beğenmiş davranışlar göstermeye başlar. En değerli görüşün kendi görüşleri olduğunu düşünürler. Ne isterlerse yapabileceklerini düşünmeye başlarlar.

Nasıl olsa satıyor diyerek fiyatları arttırmak, konsepti değiştirmek, kısıtlamalar koymak büyük kayıplara sebep olur. Emekler çöpe gider. Başka bir otele kaybedilen misafirleri tekrar geri kazanmak ilk kez kazanmaktan çok daha zor ve maliyetli olur. Halbuki iyi giden bir işte radikal değişiklikler yapmamak gerekir. Kerameti sakaldan bilip şımarıklık yapmayı affetmez pazarlama.

7. Herkese hitap edecek bir otel olmaya çalışmayın. Eğer herkese hizmet sunmayı düşünüyorsanız kısa zaman içinde çok büyük misafir şikayetleri alacaksınız demektir. Hem huzurlu bir otel vaat edip hem de beach’te sürekli son ses DJ partileri düzenleyemezsiniz. 100’lerce ürün içeren bir F&B menüsü yapmaktansa misafir kitlenizin en çok tercih ettiği orta ölçekli zenginlikte bir menü hazırlayın ama gerçekten lezzetli olsun. Çok az satan veya satmayan ürünleri menüden çıkartın. Günde birkaç tane pizza satacaksınız diye pizza fırınını sürekli yakamazsınız, fırın sıcak olmazsa da zamanında pizza yapamazsınız. Ünlü bir yöneticinin söylediği şu söz kulağınıza küpe olsun: “Her yerde zayıf olmaktansa, bir konuda güçlü olmayı tercih ederim.”

8. Teknolojiyi sadece mobil uyumlu bir otel web sitesinden ibaret sanmayın. Son teknolojik gelişmelerden anlayan, yararlanan sürekli kendini geliştiren bir ekip kurun. Otelinizin PMS sistemini otelinizin özelliklerine göre doğru seçin. GDS’ler ve OTA’lar üzerindeki fotoğraflar, odalar, açıklamalar, fiyatlar ince ve özenli bir çalışma gerektirir. Web siteniz üzerinden alacağınız rezervasyonlar için booking engine, online fiyatlarınızı düzenlediğiniz channel manager, otel performansınızı ve rakiplerinizi takip edeceğiniz STR, gelirlerinizi yönettiğiniz revenue management programlarınızı doğru ürünlerden seçin, birbirleriyle entegre edin ve verimli bir şekilde kullanın. Yorum sitelerindeki sayfanızı etkin bir sekilde yönetin. Otel web siteniz için rekabetin az yoğun olduğu kelimelerde SEO çalışması yaptırın. Sosyal medya planınızı hazırlayın ve hedef kitlenize mesajınızı sürekli iletin. Mobil kullanıcılara yönelik çalışmalar yapın.

9. Pazarlama sadece matematiğe ve bilime dayanmaz. Bilimsel formülü açıklanamayan “Sevgi”ye de dayanır. Otelinizde her şey mükemmel olmasa bile bir acenteniz otelinizi ve ekibinizi sevdiğinden tüm talebi size yönlendirerek sizi destekleyebilir. Veya bir etkinlik sahibi tamamen kimyasal sebeplerle sizi tercih edebilir. Boşuna dememişler “İnsanlar sevdikleri şeyleri sevdikleri insanlardan satın alırlar.” Misafirlerin şikayetlerini nasıl giderdiğiniz de önemli. Sürekli etkinlikler düzenleyen önemli bir ülkenin büyükelçiliğinin, çalıştığım oteli tercih etmesinde belirttiği sebep şuydu: “Biliyoruz ki hangi oteli seçersek seçelim sorunlar mutlaka çıkacaktır. Ama siz ve ekibiniz çıkan sorunlarda hep bizim yanımızda yer alıp anlaşma şartlarında esnek davrandığınız için tüm etkinliklerimizde sizi tercih ediyoruz. Biliyoruz ki sorun çıksa bile siz bir şekilde çözersiniz. Lokasyon olarak uzakta da olsanız, pahalı da olsanız içimiz rahat…”

10. Pazarlama planınızı gerektiğinde revize etmek için sürekli test ve gözlemler yapın. Birden fazla kampanya planlayın ve hangisinin hedef kitle üzerine etkili olduğunu belirleyin. A/B testleriyle hangi mesajın veya hangi pazarlama kanalının daha başarılı olduğunu belirleyin.

Kendi kendinizi eleştirin. Zayıf yönlerinizi misafirlerden önce tespit edip güçlendirin. Pazarlama planı, yapıldığı anki şartlara göre yapılmaktadır. Ancak çevresel şartlar sürekli değişme eğilimindedir. Dolayısıyla pazarlama planının da sürekli revize edilmesi gerekmektedir.

Her ürünün bir yaşam eğrisi vardır. Oteller de ne kadar iyi bakımları yapılırsa yapılsın belirli bir süre sonunda köklü bir renovasyona ihtiyaç duyarlar. Bölgesel değişiklikler, rakiplerdeki değişiklikler, misafirlerin alışkanlık ve tercihlerindeki değişiklikler karşısında kayıtsız kalamazsınız. Değişmeyen tek şey değişimdir. Değişim değişmeyeni değiştirir.

Kişisel gözlem ve tecrübelerime dayanarak Otel Pazarlama Stratejilerinde Yapılan Hataları” ve bu hatalardan çıkardığım dersleri sizler için derlemeye çalıştım. Bu yazı bilimsel bir makale değildir ve eksikleri olabilir. Sizlerin de ekleyeceği yorumlar ışığında bu yazımı güncelleyeceğim için değerli katkılarınız bekliyorum.

Sevgiler, saygılar
Doruk Aktoprak
http://www.DorukAktoprak.comTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Bilişimde en çok aranan iş pozisyonları

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Bilişimde en çok aranan iş pozisyonları.  Bilişimde nitelikli eleman açığı 100 bine ulaşacak.
 
Bilişim sektöründe iş var, nitelikli çalışan yok. 2010 yılında sektördeki insan açığının 100 bine ulaşacağı ifade ediliyor. Parlayacak meslekler ise veri tabanı uzmanı, proje yönetmeni ve iş analisti..

Gazete Habertürk’ün haberine göre TNS Türkiye tarafından online olarak gerçekleştirilen “İnsan Kaynakları Yönetiminde Ekonomik Kriz Önlemleri Araştırması” sonuçlarına göre şirketlerin yüzde 62’si işe alımlarını durduruyor. Bu durumun aksine bilişim sektöründeki eleman arayışı hızla artıyor. Firmalar, kendini birçok alanda geliştirmiş tecrübeli eleman tercih ederken, başta yazılım uzmanı olmak üzere veri tabanı uzmanı, proje yönetmeni ve iş analisti arayışlarını artırıyor. Sektörde veri giriş personelinden yazılım uzmanlığına dek uzanan geniş yelpazede 50’ye yakın meslek var. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geniş ihtiyaç duyulan ve meslek piramidinin en üst seviyelerinde yer alan yazılım uzmanlığı ve telekom mühendisliği oldukça rağbet görüyor. Ayrıca Türkiye’deki güçlü gelişime paralel olarak Sağlık teknolojileri konusundaki uzmanlara da ciddi anlamda ilgi var.

HP’DE UZMAN ARAYIŞI DEVAM EDİYOR

HP firmasının İK Direktörü Adnan Erdoğmuş teknik alandaki belli konularda ve uzmanlık gerekenlerinde aday bulmakta zorlandıklarını dile getiriyor. Erdoğmuş, pazarlama ve satışın yaninda sap, network gibi birtakım teknik alanların rağbet gördüğünü, yakın gelecekte ise teknoloji danışmanı, çözüm mimarı, satış danışmanlığı ve yazılım geliştirme gibi mesleklerin ön plana çıkacağını iddia ediyor. 2010’da yaklaşık 60 civarında kişi istihdam etmeyi planlayan HP firması; ağırlıklı olarak satış, iş geliştirme, teknoloji uzmanlığı ve danışmanlığı rollerindeki eleman açığını kapatmayı planlıyor. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sertbaş, yurtdışında bilişim sektöründe kariyer yapanlar için lisansüstü eğitimin kişilerin uzmanlıkları için bir yatırım olarak görüldüğünü ve sektörde birçok önemli pozisyon için tercih edildiklerine değinirken şirketlerin de çalışanlarını yüksek lisans için teşvik ettiklerini söylüyor. Ancak Türkiye’de kariyerine yüksek lisans veya doktora eğitiminden sonra başlamış bir bilgisayar mühendisi bazı pozisyonlar için geç kalmış olarak görülebildiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Bilişim firmasından yükselen ve önemli pozisyonlara gelmiş kişilerin de çoğunlukla uzmanlık eğitimlerini sürdüren kişilerden oluştuğu inkâr edilemez.”

TEK ALANDA UZMANLIK YETMİYOR

Bilge Adam Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Fırat, son dönemlerde bilgisayar teknolojileri alanında; sistem ve ağ uzmanlığı ve yazılım ve veritabanı uzmanlığı, dijital tasarım alanında web ve grafik tasarımcılığı ve teknik çizim ve 3D uzmanlığı ve bilgisayarda işletme/muhasebe alanında ise bilgisayarlı muhasebe ve SAP finans uzmanlığı eğitimlerine ilginin yoğun olduğunu belirtiyor. “İleriki dönemlerde Bilgi Uzmanı (Power User) adında her sektördeki firmaların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak uzmanlar yetiştirecek kariyer eğitimi planlıyoruz” bilgisini veriyor Fırat.

TEKNİK ROLLERDE İSTİHDAM SIKINTISI

Microsoft Türkiye İK Müdürü Esra Gaon sektörde nitelikli personel sıkıntısı olduğunu onaylıyor. “Sektör genelinde hem beşeri ilişkileri, hem İngilizce bilgi düzeyi yüksek olması beklenen danışmanlık, proje yöneticiliği, sistem mühendisliği gibi teknik rollerde bir istihdam sıkıntısı var. Benzer şekilde internet ve tüketici servisleri bölümümüzdeki çevrimiçi hizmetler kısmen yeni bir alan olduğu için, bu alanda, çevrimiçi yayıncılık ve reklamcılığı bilen, satış ve pazarlama yetkinlikleri taşıyan kişiler bulmak zor olabiliyor” yorumunu yapıyor. Firma, 2010’da kıdemli danışman, teknik müşteri yöneticisi, iş ortakları satış müdürü, satış çözüm yöneticisi gibi pozisyonlarda eleman alacak

İNSAN KAYNAĞI AÇIĞI % 45’E VARIYOR

TÜBİSAD Başkanı Turgut Gürsoy, “2010’da karşımıza çıkacak IT sektöründe 100 bin kişilik açık var” diyor.

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Turgut Gürsoy, sektörünün yetişmiş işgücüne çok yoğun olarak ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Uluslararası Çalışma Organizasyonu (ILO) rakamlarına göre Türkiye’de toplam istihdamın binde 5’i seviyesinde bulunan bilgi teknolojileri istihdamı, Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama yüzde 3.9 düzeyinde. Bu rakamları değerlendiren Gürsoy, “Türkiye’de ne boyutta istihdam yaratabileceğimizin en kesin kanıtları olarak önümüzde duruyor. Üstelik de yapılan araştırmalar, bilişim sektöründe bir kişi için istihdam yaratmanın 5 bin dolar civarında bir yatırım gerektirdiğini ortaya koyuyor. Diğer sektörlerde ise bu rakam 30 bin ile 50 bin dolar arasında değişebiliyor. Bu noktada kaliteli bilişim eğitiminin ne kadar büyük önem taşıdığını kesin ve net hatlarla bir kez daha görebiliyoruz” diyor. Bugün Türkiye’de yaklaşık 120 bin kişi bilgi teknolojileri ile ilgili bir pozisyonda görev alıyor. Önümüzdeki yıl için de bilişimde en az 100 bin kişilik bir ihtiyaç söz konusu. Gürsoy, bu rakamın yıllar itibarıyla yükseleceğini söylüyor.

DEVLETE ÖNEMLİ İŞ DÜŞÜYOR

Yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre her şirketin bir web sitesi olması gerektiği belirten Gürsoy, “TOBB verilerine göre Türkiye’de şu anda 1.3 milyonun üzerinde şirket olduğu biliniyor ve bunların sadece 130 bininin web sitesi var. Eğer devlet bu kanunun üzerine yoğunlaşırsa zaten var olan web tasarımcısı ihtiyacını ciddi şekilde arttıracak” diyor.

YAZILIM TEST UZMANI BULMAKTA ZORLANILIYOR

En zor bulunan pozisyonlar aynı zamanda en çok aranan pozisyonlar. Bunlar da şöyle sıralanıyor: Yazılım Test Uzmanı, İş Zekâsı Uzmanı, Web Yazılım Uzmanı, Web Tasarımcısı, Flash Tasarımcısı, Web Master, Animasyon Tasarımcı (2D / 3D), Sistem Yöneticisi, Veritabanı Yöneticisi, Bilgi İşlem Destek Teknisyeni, Yazılım Geliştirme Uzmanı ve İş Analisti.

BİLİŞİMDE EN ÇOK ARANAN POZİSYONLAR

  • İş geliştirme, CRM uzmanı, E-Commerce uzmanı
  • Yazılım Mühendisi,uzman Yazılım Mühendisi (Özellikle JAVA/C++ deneyimi olan)
  • Ar-Ge departmanlarında; Sofware tasarım, Hardware tasarım uzmanları
  • IT Security, UNIX Admin, SAP, ABAP
  • Network Mühendisleriri tabanı uzmanı/yöneticisi
  • İnternet ve Mobil uygulamalar uzmanı, iş uygulamaları uzmanı, test uzmanı
  • İş analisti
  • Proje yönetmeni
  • Veri sistemleri ve uygulamaları uzmanı
  • Destek elemanları (MYO mezunları)
  • Müşteri yöneticisi

İÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sertbaş, yurtdışında bilişim sektöründe kariyer yapanlar için lisanüstü eğitimin kişilerin uzmanlıkları için bir yatırım olarak görüldüğünü ve sektörde birçok önemli pozisyon için tercih edildiklerine değinirken şirketlerin de çalışanlarını yüksek lisans için teşvik ettiklerini söylüyor. Ancak Türkiye’de kariyerine yüksek lisans veya doktora eğitiminden sonra başlamış bir mühendisin bazı pozisyonlar için geç kalmış olarak görülebildiğini belirterek şöyle devam ediyor: “Bilişimde önemli pozisyonlara gelmiş kişilerin de çoğunlukla uzmanlık eğitimlerini sürdüren kişilerden oluştuğu inkar edilemez.”

TELEKOMLA İLGİLİ ALANLAR DAHA ÇOK İLGİ GÖRÜYOR

Data Expert İK ve Yönetim Danışmanlık Genel Müdürü Hasan Altunkaya, “Bilişimin telekomla bütünleşen alanları daha çok rağbet görüyor” diyor ve devam ediyor: “Bu alanda kritik uzmanlık pozisyonları internet kanalları ve teknolojileri, pazarlama ve stratejik iş geliştirme. Zor bulunan pozisyonlar ise sertifikasyon gerektiren pozisyonlar.”

Altunkaya, e-devlet de dahil olmak üzere birçok alanda acil 20 bin kişi arandığını söylüyor:

  • e-devlet 2000,
  • yazılım 3000,
  • Ar-Ge 2000,
  • IT Security, UNIX Admin, SAP, ABAP 2500,
  • Network Mühendisleri 1500,
  • İnternet ve Mobil uygulamalar uzmanı 1500,
  • Veri tabanı uzmanı/yöneticisi, proje yönetmeni, iş analisti 2500,
  • Destek elemanları (MYO mezunları, teknik eleman) 5000

Kaynak: www.haberturk.comTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

SEO Nedir?

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailSEO Nedir ? Öncelikle SEO kelimesinin nerden geldiğini söyleyelim. search engine optimization i̇ngilizc kelimelerin baş harflerinden gelir. türkçeye çevirecek olursak arama motoru optimizasyonu anlamına gelir. SEO

Şimdi biraz SEO kelimesinin anlamına gelelim. SEO tamamen pazarlama alanına giren bir konudur. web sitenizi daha iyipazarlamanıza yarayan kuralları içeren bir sektördür. evet artık SEO bir sektör haline gelmiştir. doğru yapıldığında hedeflenen kitleye kitlesel medya araçlarından ulaşılması daha avantajlıdır. düz anlatmak gerekirse doğru yapıldığı takdirde müşterinize daha hızlı ulaşırsınız böylelikle daha fazla para kazanırsınız ve siteniz daha tanınmış olur. şimdi SEO’da önemli olan uygulamalardan bahsedicem.

Anlatacaklarımın daha iyi anlaşılabilmesi için başlıklar halinde sıraladım.

web siteniz nasıl olmalı
1.) bir web sitesinin kolay kullanılabilir olması için ziyaretçi “aradığımı bulabilmek için buraya mı yoksa buraya mı tıklamalıyım” sorusu kafasından geçmemelidir. öncelikle zaman herkes için çok önemlidir.

2.) ziyaretçi aradığı bilgiyi kolay ve hızlı bir şekilde bulmakister. sitedeki her yazıyı okumaz öncelikle yazıların başlığını okur ve yazıyı hızlı bir şekilde tarar. sayfanızdaki bilgilerin daha kolay ulaşılabilmesi için sayfanızı alanlara bölün. menüler, yönlendirme, içerik, güncelleme gibi…

3.) ziyaretçinin kafasını karıştırıcı bilgilerden uzak durun.

4.) sitenizi bloglarda, soysal ortamlarda veya ücretli olangoogle adwords ile duyurun. zamanla ziyaretçi sayınızda artış göreceksiniz.

web sitenizi dizinleme ve indeksleme daha öncede detaylı bir şekilde başka bir yazıda bahsetmiştim. Sitenizi indekslemeden önce dizinlemenizgerekir. Bunun için www.google.com/addurl/?continue=/addurl bağlantısı ile sitenizi dizinleyebilirsiniz.i̇ndekslem demek arama motorlarına sitenizi kaydetmek demektir. bunları botlar yapar. Sitenizin her sayfasını gezerek sitenizi kategorize ederler. google’ın 3 tane botu vardır. Bunlar; adsense, freshbot, deepcrawl botlarıdır. bu botlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmakiçin web sitesi indeksleme ve dizinleme başlıklı yazıları araştırmanızı öneririm.

serfitika alarak indeksleme

burada başka bir yöntemden daha bahsetmek istiyorum. sitenizi indekslemek için sertifikaları da kullanabilirsiniz. bu tür sertifikaların bulunduğu siteler başarılı olarak kabul edilir google tarafından.w3c bunlardan en iyisidir.

sitemap (siteharitası) ile çok sayfalı sitelerinizikolaylıkla indeksleme

siteniz eğer çok sayfalı ise google indekslemeyi yapmakta hayli zorlanır. bunun için sitenize sitemap (site haritası)koymalısınız. böylelikler siteniz daha hızlı bir şekildeindekslenebilir. Sitenize sitemap eklemek için yazılımlar vardır.

Sitemap’i oluşturduktan sonra .xml veya .xml.gz uzantılı dosyanızı www.google.com/webmasters sitenizin size ait olduğunu belirtmek için istenilen ad ve html dosyasını sitenize yükledikten sonra site haritaları bölümünden site haritanızı google’a yükleyebilirsiniz. 1-12 hafta arası googlesitemap içerisinde bulunan tüm bağlantıları veritabanına yerleştirecektir.

sitenizdeki içeriklerinizin (yazıların, makalelerinin) başlıklarını en fazla aranan kelimelerden oluşturun

i̇çeriğinizin başlığı oldukça önemlidir. başlığınızı arama motorlarında en fazla aranan kelime yapmalısınız ve bunu içeriğin içinde en az 5 kere kullanmanız gerekmektedir.

i̇çeriğiniz başlığını kesinlikle kalın ve altı çizgiler ilevurgulayın ve bunları birkaç kez dile getirin.

sitenizin linki oldukça diğer sitelerde yayınlansın (link değişimi yapan sitelere en iyi örnek r10) back-link diğer sitelerin sizin sitenizi veya sitenizdeki biriçeriğe verdikleri bağlantılardır. arama motorları içinback-link sayısı önemlidir.diğer sitelerle iletişimegeçerek karşılıklı olarak anlaşabilirsiniz. karşı taraftaki sitenin webmasterına ulaşıp anlaştıktan sonra bir an önce sitenize diğer sitelerin linkini verin ve diğer siteyi kontrol edin. Genellikle çoğu webmaster sözünü tutar. Piyasadaki pek çok dizine kaydolun. tek taraflı bağlantıvermenin en kolay yolu çok sayıda dizine kaydolmaktır. back-link için sitenizde rss desteği olması önemlidir. rss sitenize yeni içerik eklendiğinde kullanıcının haberdar olmasını sağlar.

doğru anahtar kelimeleri (keywords) seçin keywords siteniz için oldukça önemlidir. hedef kitlenin size daha kolay ulaşabilmesini sağlar. arama motorları belirttiğiniz anahtar kelimeleri sitenizde görmek ister. örneğin; anahtar kelimelerinizden bir tanesi “spor” ise arama motorları sitenizde spor yazısını görmekister. eğer bunu görmezse sitenizi banlayabilir ve yükselmesini engelleyebilir.

sitenizde yoğunluklu olan kelimeleri bulan sitelerden keywords öğrenin ve ona göre bir anahtar kelime zinciri oluşturun.unutmayın ki hedef kitlenize ulaşabilmenizdeki en önemli etkendir.

anahtar kelimelerinizi bulurken şu sitelerin epey yardımcı olacaktır.
www.google.com/trends ve www.google.com/insights/search.

bu hizmetler hangi kelimenin ne kadar arandığını bilen hizmetlerdir.

web sitenizdeki kelime yoğunlunu araştırmak için şu siteyi kullanabilirsiniz.
www.iwebtool.com/keyword_density

anahtar kelimeleriniz domaininizin içindede geçsin
arama motorları için domain önemlidir.arama motorlarında üst sıralara çıkmak için anahtar kelimeniz domaininiziniçinde de geçmesi gerekiyor. örneğin; domain eğitimi ileilgili site yapacaksınız. anahtar kelimelerinizin içinde domain ve eğitim mutlaka geçmesi gerekiyor zaten. i̇sminizddomaineğitimi.com olması gerekiyor.

burada 2. el domain alırken önemli olan şey alacağınız 2.el domainin arama motorlarında banlanıp banlanmamasına dikkat etmektir.

programlama, tasarım ve css’nin önemi
sitenizin tasarımını photoshop ile veya başka birisine yaptırdınız. 2 temel sorun var.

1.)tasarımı aynı şıklıkta bir web sitesine uygulamak

2.)sitenin içeriğinde kolayca düzeltmeler yapabilmek.

bu 2 temel sorunu xhmtl programlama dili çözüyor. heriçerik etiketlerle ilişkilendiriliyor. bu sayede arama motorlarının sitenizi daha kolay anlayabiliyor veindeksleyebiliyor. bunun üzerine css isimli sitil programlanıyor ve web uygulamasının üzerine kabuk gibi yerleştiriliyor. google xhmtl ve css uygulamalarının sever.
bir diğer konuda web sitenizi içerik yönetim sistemleri ilebile yapsanız mutlaka sayfa uzantılarınız .html veya .html uzantılı olmalıdır. sayfayı oluşturan başlığın aynı şekilde sayfa uzantısında da aynen statik gibi olması gerekir.

w3c nedir
çoğu zaman karşınıza çıkmıştır.bazı siteler internetexplorer farklı çalışırken firefox da farklı çalışmakta veya görünmektedir. bunun sebebi web sitesinin w3c standartlarına göre yapılmamasındandır. google w3c ye önem vermektedir. çünkü farklı tarayıcılarda çalışan site kullanıcılara daha iyi hizmet verir. bu da googlekuruluş felsefelerindendir. bu yöntem pek bilinmeyen bir SEO yöntemidir. validator.w3.org adresinden sitenizin performansını görebilirsiniz.

Kimse Google‘da 1. sırada listeleneceğinizi garanti edemez .
Sitenizin hangi sırada yer alacağını garanti eden, Google‘la “özel ilişkisi” olduğunu ileri süren veya Google‘a “öncelikli gönderim” olanağı tanıdığına ilişkin reklam yayınlayan SEO’lardan sakının. Google için hiçbir öncelikli gönderim yöntemi yoktur. Aslında, bir siteyi Google‘a göndermenin tek yolu, doğrudan URL Ekle sayfasını veya Google Site Haritaları programını kullanmaktır ve siz de bunu hiçbir ücret ödemeden yapabilirsiniz.

Eğer bir şirket kendi bilgilerini gizliyorsa veya niyetini açık olarak ortaya koymuyorsa dikkatli olun.
Anlamadığınız konular için açıklama isteyin. Bir SEO’nun sizin adınıza giriş sayfaları veya “kullanılmayan” etki alanları gibi aldatıcı veya yanıltıcı içerikler oluşturması durumunda, siteniz Google dizininden tümüyle çıkartılabilir. Sonuç olarak, hizmet aldığınız şirketlerin etkinliklerinden siz sorumlusunuz ve bu nedenle, size nasıl “yardımcı” olmayı planladıkları hakkında tam bilgi sahibi olduğunuzdan emin olmalısınız.

Seçim yaparken dikkatli olun.
Bir SEO’ya başvurmayı düşünürken sektörle ilgili biraz araştırma yapabilirsiniz. Bu araştırmayı yaparken Google’ı da inceleyebilirsiniz. Ayrıca, özellikle saldırgan bir SEO hakkındaki basında çıkan uyarı amaçlı haberleri de okuyabilirsiniz. Google belirli bir şirket hakkında görüş bildirmez. Ancak, kendini SEO olarak adlandıran ve kabul gören ticari davranış sınırlarını uygulamalarıyla açıkça aşan bazı firmalarla karşılaştığımızı belirtmek isteriz. Dikkatli olun.

Paranızı neye harcadığınızdan emin olun.
Google, arama sonuçlarımızda daha iyi bir sıralama hakkı satmaz. Ancak, bazı arama motorları, tıklama başı ödeme veya katılım için ödeme yöntemleriyle normal web araması sonuçlarını birleştirmektedir. Bazı SEO’lar arama sonuçlarında size yüksek sıralama vaat eder ancak, sizi arama sonuçlarına değil reklam bölümüne yerleştirir. Hatta bazı ‘lar, diğer arama motorlarını “kontrol ettikleri” ve kendilerini istedikleri sıraya yerleştirdikleri yanılsamasını oluşturmak için, teklif fiyatlarını gerçek zamanlı olarak değiştirir. Bu Google’da işe yarayan bir yöntem değildir çünkü, reklamcılık programımız açık bir şekilde etiketlenerek arama sonuçlarımızdan ayrılmıştır. Ancak, hizmet almayı düşündüğünüz SEO’lara bir programa sürekli olarak katılmak veya geçici bir süreyle reklam yayınlamak için ne ücret ödemeniz gerektiğini mutlaka sorun.

Çok sayıda SEO’yla konuşun ve diğer SEO’lara hizmet almayı düşündüğünüz firmayı önerip örmediklerini sorun. Referanslar iyi bir başlangıçtır, ancak sizi her konuda bilgilendirmez. Şirketin ne kadar süredir bu alanda çalıştığını ve tam zamanlı kaç çalışanı olduğunu sormalısınız. Baskı altında kaldığınızı ve huzursuz olduğunuzu hissediyorsanız sezgilerinize güvenin ve tedbirli davranın: güvenebileceğiniz bir firma bulana kadar bekleyin. SEO firmanıza, bulduğu kötü amaçlı spam’ları, http://www.google.com/contact/spamreport.html sayfasındaki spam şikayet formumuzu kullanarak Google’a bildirip bildirmediğini sorun. Etik davranan SEO  firmaları, Google’ın spam yönergelerini ihlal eden aldatıcı siteleri bildirmektedir.

Yasal açıdan korunduğunuzdan emin olabilirsiniz.
Kendi güvenliğiniz için, tam ve koşulsuz bir geri ödeme garantisinde ısrar etmelisiniz. Herhangi bir nedenle sonuçtan memnun olmamanız veya SEO’nuzun etkinliklerinin, etki alanı adınızın bir arama motoru dizininden çıkarılmasına neden olması durumunda geri ödeme talebinde bulunun. Ücretlendirmeyi de içeren yazılı bir sözleşme yaptığınızdan emin olun. Ayrıca bu sözleşmede, arama motorlarının site eklerken uyulmasını istediği tüm yönergelere uyulacağı da belirtilmelidir.

Web sitesi sahipleri genellikle ne gibi kötüye kullanım durumlarıyla karşılaşmaktadır?

Yaygın hilelerden biri, yanıltıcı yönlendirmeler aracılığıyla kullanıcıları bir siteye yönlendiren “gölge” etki alanlarının oluşturulmasıdır. Bu gölge alanlar, çoğunlukla bir müşteri adına çalıştığını öne süren SEO’lara aittir. Ancak, iş ilişkiniz bozulursa SEO da etki alanı adını farklı sitelere, hatta bir rakibinizin etki alanına yönlendirebilir. Bu durumda, müşteri tümüyle SEO’ya ait rakip bir siteyi geliştirmek için ödeme yapmış olur.

Başka bir yasadışı uygulama ise, müşterinin sitesinde herhangi bir yere, anahtar kelimeler yüklenmiş “giriş” sayfaları yerleştirmektir. SEO, bu uygulamanın sayfayı daha fazla sorguyla alakalı kılacağını vaat eder. Aslında bu, tek tek sayfalar anahtar kelimelerle genellikle pek alakalı olmadığı için yanlıştır. Ancak, çok daha dikkatli olmayı gerektiren bir hile daha vardır: Giriş sayfaları çoğunlukla, SEO’nun diğer müşterilerine yönlendiren gizli bağlantılar içermektedir. Bu tür giriş sayfaları, bir sitenin bağlantı popülerliğini azaltır ve siteyi uygunsuz ya da yasadışı içerik bulundurabilen diğer SEO müşterilerine yöneltir.

Başka hangi konulara dikkat etmek gerekir?

Dolandırıcı SEO’lardan korunmanıza yardımcı olacak bazı uyarı işaretleri vardır. Bu konuda kapsamlı bir liste olmadığı için şüphelendiğiniz durumlarda sezgilerinize güvenmelisiniz. Ayrıca, SEO aşağıdakilerden birini yaparsa derhal ilişkinizi sonlandırın:

  • gölge alanlara sahipse
  • giriş sayfalarında diğer müşterilerinin bağlantılarını yerleştiriyorsa
  • adres çubuğunda anahtar kelimeler satmayı teklif ediyorsa
  • gerçek arama sonuçları ve arama sonuçlarında görünen reklamlar arasında ayrım yapmıyorsa
  • sıralamayı sadece, sizin de elde edebileceğiniz, anlaşılması zor ve uzun anahtar kelime grupları kullanılması durumunda garanti ediyorsa
  • çeşitli takma adlar veya sahte WHOIS bilgileri ile çalışıyorsa
  • “sahte” arama motorlarından, casus yazılımlardan veya işe yaramaz yazılımlardan trafik alıyorsa
  • Google dizininden çıkarılmış alan adlarına sahipse veya kendisi de Google‘da belirtilmiyorsa

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

WEB SİTESİ BİR YATIRIMDIR:

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailWeb Sitesi sadece prestij ürünü değil firmanızın önemli bir yatırımıdır. Gelişen teknolojiyle birlikte firmalar pazarlama bütçelerinin önemli bir bölümünü internete ayırmaya başlamıştır. Çünkü internet sonuçları ölçümlenen, takip edilebilen ve her aşamasında kontrol edilebilen, uygun maliyetle optimum çözümler sunmaktadır.

Sadece prestij amaçlı bir web sitesi hazırlandığında firmanıza müşteri kazandırması da çok küçük bir ihtimaldir. Zira ancak kartvizit verdiğiniz yani sizi zaten tanıyan kişiler veya email gönderdiğiniz yani sizin iletişime geçtiğiniz kişiler web sitenizi ziyaret edebilir.

Kaliteli bir sunum karşılığında kaliteli bir müşteri potansiyeli oluşturabilirsiniz. Fakat bu sunumu izleyen kişi sayısı yani sitenizi ziyaret eden kişi sayısı da çok önemlidir. InterBirim web sitenizin hiç tanımadığınız potansiyel müşteriler tarafından ziyaret edilmesini sağlamaktadır.  Hem yurtiçinden hem yurtdışından hiç hesapta olmayan müşteriler kazanmanızı sağlıyoruz.

Nasıl mı? Web sitenizi arama motorlarında daha çok sonuçla ve daha üst sıralarda listelenmesi için uygun bir yapıda geliştiriyoruz ve arama motorlarına kaydediyoruz. Potansiyel müşterilerinizin arama motorlarında hangi kelimelerle size ulaşabileceklerinin tespiti konusunda da firmanıza danışmanlık yapıyoruz. Böylelikle sitenizin sizi yada firmanızı tanımayan ziyaretçiler tarafından daha çok ziyaret edilmesini sağlıyoruz.

Internet her boyuttaki, her sektördeki firma için en etkin reklam platformudur. Sizin belirleyeceğiniz bir bütçe ve yine ziyaretçi başına ödemeye razı olduğunuz maliyetle reklam yaparak sitenize daha fazla ziyaretçi ve potansiyel müşteri çekiyoruz. Potansiyel müşterilerinizin, internette ürünler ya da hizmetler hakkında arama yaparken rakiplerinizin değil öncelikle sizin ürünlerinize ya da hizmetlerinize ulaşmalarını sağlayarak rakiplerinizin bir adım önüne geçmenizi sağlıyoruz. İnternet reklamcılığı ve etkin reklam stratejileri konusundaki tüm deneyimlerimizi sizinle paylaşıyoruz. Tıklama başına maliyetleri birlikte belirleyerek esnek fiyatlandırma ile masraflarınızı kontrol altında tutuyoruz. Böyle bir modelle, sadece reklamlarınız tıklandığı zaman yani web siteniz ziyaret edildiğinde ödeme yapmış oluyorsunuz ki böylelikle doğru strateji ile direkt gelir getiren bir reklam modeli demektir.

İÇERİK YÖNETİM SİSTEMİ
Firmanızın web sitesi sistem analizi yapıldıktan sonra web sitenizin tüm içeriğini tanıtımlarını, sunumlarını hiçbir teknik bilgi gerektirmeden internet üzerinde eş zamanlı olarak yayımlamanızı sağlayan yazılımdır.

İçerik yönetim sistemi ile şirketinizin web sitesi sizin yönetebildiğiniz dinamik bir yapıya dönüşür. Satış ve özellikle pazarlama faaliyetlerinize etkin şekilde desteklemektedir.

Güvenli kullanıcı yetkilendirme modülü ile güçlendirdiğimiz içerik yönetim sistemimiz sayesinde firmanıza ait tüm web sitesi içeriklerine ekleme yapabilir, güncelleyebilir, silebilir veya yayından kaldırıp, gerektiği zaman kullanmak üzere arşivleyebilirsiniz.Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail