Az Aslında Çoktur Pisagorun Adalet Kupası ve Açgözlülük

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Az ile yetinmeyi öğrenmeli, durup sahip olduklarınıza bakmanız ve mutlu olmayı bilmeniz gerekir. Açgözlü olursanız, durmanız gereken yeri bilmezseniz elinizdeki herşeyi kaybedebilirsiniz.

Pisagorun Adalet Kupası

Pisagor’un Adalet Kupası, dışarıdan bakıldığında içeceklerin konulduğu sıradan kupalara benzeyen; fakat içinde özel bir düzenek bulunan Samos’lu Pisagor’a atfedilen bir tür pratik eğlence bardağıdır.

Bardağın içindeki düzenek, bir kolon ve bu kolonda bulunan bir kanaldır.

Su, bu kolonun seviyesinin altına kadar doldurulduğunda diğer normal kupalarda olduğu gibi durmaktadır.

Fakat su bu kolonun seviyesini geçerse ortadaki kolon ve içindeki kanal da su ile dolar ve ardından sifon (siphon) etkisi devreye girer.

Böylece kupanın içinde bulunan suyun tamamı dökülmüş olur. Pisagor’un Adalet Kupası bu özelliği ile sanki teknik araştırmalar sonunda üretilen gizemli bir eşya gibi görünmektedir.

Sahip olduğu giz ise Pisagorcu okulun inanç felsefesini destekler niteliktedir.

Pisagorun Bardağı
Pisagorun Adalet Kupası

Bir Pisagor adalet kupası, belli bir miktarın üzerinde doldurulan içeceğin özel bir düzenekle dışarı dökülmesini sağlayan bir tür bardak.

Samos Pisagorlarına ödünç verilen bu kupa, her müridin eşit miktarlarda şarap içmesini garanti ediyordu.

Müritler kupayı sınır seviyeye kadar doldurursa, içkisinin tadını huzur içinde çıkarabilirdi. Ancak oburluk sergiliyorsa, kupa içeriğini dipten dışarı sızdırırdı.

  • a: Boş kupa
  • b: Optimum dolum kupası. Sifon seviyesinin aşağısında
  • c: Aşırı doldurulmuş bardak. İçki sifonlaması başlar.
  • d: Sifonlama, kupa neredeyse boşalıncaya kadar devam eder.
Pisagorun Adalet Bardağı

Ortaya Çıkış Hikayesi

Pisagor, bir gün inşaat işçilerinin denetlemesi için görevlendiriliyor.

İşçiler kendilerine ödül olarak sunulan içeceğin, “sen daha çok içtin” kavgasına tutuşuyor.

Pisagor da bu olaydan sonra düşünüyor ve bu bardağı icat etme kararı alıyor.

Böylece işçilerin bitmek bilmeyen içecek kavgası son buluyor ve hepsi içecekten eşit seviyede içiyor.

Bu durum bize açgözlü olmamamız gerektiğini, açgözlü olursak elimizde bulunanları da kaybedebileceğimizi hatırlatıyor.

Biçim ve İşlev

Pisagor’un en önemli buluşlarından bir tanesi de Pisagorun Adalet Kupası’dır. Bu kupa, görünüşte tıpkı diğer kupalara benzemektedir.

Onu diğer kupalardan ayıran özellik ise kupanın ortasında yer alan bir kolon ve bu kolonda bulunan bir kanaldır.

Su, bu kolonun yükseklik seviyesinin altına kadar doldurulduğunda, diğer normal kupalarda olduğu gibi durmaktadır.

Fakat su bu kolonun yükseklik seviyesini geçerse ortadaki kolon ve içindeki kanal da su ile dolar ve ardından sifon (siphon) etkisi devreye girer. Böylece kupanın içinde bulunan suyun tamamı dökülmüş olur.

Çalışma İlkesi ve Bernoulli Denklemi

Pisagor’un Adalet Kupası’nın çalışma ilkesi sifon mekanizmasına dayanır ve akışkanlar teorisi ile bu çalışma ilkesi açıklanır.

Pisagor Hakkında

Sisamlı Pisagor (Pythagóras ho Sámios; MÖ 570 – MÖ 495), Antik İyonya’nın en ünlü düşünürlerinden birisidir. Yunan düşünür ve Pisagorculuğun kurucusudur.

Siyasal ve dinsel öğretilerini daha çok Magna Graecia’da yayan Pisagor, önce Platon ve Aristo’nun felsefelerini sonra ise tüm Batı felsefesini etkiledi.

Yaşam öyküsünün çoğu halk efsaneleriyle gölgelendirilmiştir, ancak Sisam adasında bir mücevher oymacısı olan Mnesarchus’un oğlu olduğu neredeyse kesindir.

En popüler önermesi “Pisagor teoremi”dir. Pisagor ve öğrencileri her şeyin matematikle ilgili olduğuna, sayıların son gerçek olduğuna, matematik aracılığıyla her şeyin kestirilebileceğine ve ölçülebileceğine inanmışlardır.

Raffael’in bir tablosunda Pisagor

Kaynak: Wikipedia

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Koyunun Olmadığı Yerde Keçiye Abdurrahman Çelebi Derler

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Turizm’de çalışacak nitelikli insan kaynağı çok azaldı… 😕

İşini iyi yapan otelci, satışçı, pazarlamacı arkadaşlarım, sizlere saygım sonsuz, iyi ki varsınız. Sizlerin değeriniz iyi bilinsin diye yazdım bu yazıyı…. Malum kaç kişi kaldık ki şurada… 🙏🙏🙏

Bir kısmı sektörün hızlı büyümesinden dolayı konumunu hazmedemeden çok hızlı yükseldi.

Onların da kabahati yok ne yapsınlar. “Ham meyvayı kopardılar dalından.” 🎵🎵🎵

Bir kısmı başka sektörlere kaydılar. Pandemi yada kötü yöneticileri yüzünden… Maalesef…

Değerli otelci, satışçı, pazarlamacı meslektaşlarım.

Ne olursa olsun, piyasada adam gibi adam kalmasa da,

Siz siz olun tanımını, anlamını, içeriğini bilmediğiniz tecrübeniz olmayan ünvanları kartvizitinize yazdırmayın.

Herkes Satışçı Olamaz, Herkes Pazarlamacı Olamaz

Gerçi bir atasözü var: 🗣️ “Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derlermiş.”📎 diye…

Ama siz yine de bilen birinin karşınıza çıkabileceği ihtimalini ve yüklendiğiniz sorumlulukları yerine getiremediğinizde düşeceğiniz durumu düşünerek hareket edin.

Yoksa bilen birinin karşısında çok komik duruma düşersiniz.

Çok hızlı zirvesine çıktığınız kariyerinizi bir anda bitirirsiniz.

Hani derler ya “kariyerinin zirvesinde” hak etmediği bir konumda anlamında ya da “Over-Rated” de derler olması gerekenden daha değerli durumda, fiyatı çok yüksek….

Özgeçmişinize veya kartvizitinize kolayca satış müdürü, direktörü, koordinatörü yazabilirsiniz.

Kimse size hesap sormaz. Yetki belgesi de istemez. Gidersin bir matbaadan 100 – 200 liraya bastırırsın bir kartvizit.

Girişkensindir, özgüvenin yüksektir, tipin ve karizman da yerindedir, lacivert takımı da çektin mi şöyle ohhh gezer durursun fuarlarda, acente ziyaretlerinde… Şık şıkıdım… Tırım tırım tırım… Kakara kikiri… 👩💼👨💼

Oteli dolduruyor da olabilirsin. İçinde de diyorsundur “Lan Nasıl? Biz Birşey Yaptık Mı”

Sattığın oteli iyi tanımadan, hizmet seviyesini, müşteri beklentisini anlamadan, fiyatını, pazarını, konumunu bilmeden satabilirsin, dolar bir anda otel ne olacak.

Yağıyor zaten şu anda İstanbul’a müşteri… Aman nazar değmesin. 🧿🧿🧿

Birkaç online kanala verirsin en yüksek komisyonu, oturduğun yerden doldurursun oteli. 🛎️🛎️🛎️

Veya tanıdıkların vardır, çevren geniştir (yani eş dost anlamında 🤭), veya iyi bir acente yakalamış olabilirsin.

Tesadüfen çok iyi satışlar yapıyor olman da “Satışçı” olduğun anlamına gelmez.

Hadi diyelim ki Satışçı olduğunu sandın,

O kadarcık bilgiyle ve tecrübeyle “Pazarlamacı” hiç hiç olamazsın.

Onu bari yazma kartvizitine.

Çünkü “Pazarlamacı” olmak için çok çok daha fazlasına ihtiyacın var.

Ürün nedir? Ürün yönetimi nedir? Ürün tasarımı nedir? Ve daha bir sürü ürünle ilgili bilgiyi bilmiyorsan.

Otelin marka konumlandırması, segmentasyonu nasıl yapılır bilmiyorsan.

Tanıtım, reklam, tutundurma nedir, farkları nedir?

Otel için SWOT nasıl yapılır? Rakipler nasıl seçilir?

Oda isimlendirmesi, fiyatlandırması nasıl yapılır?

Bütçe nasıl yapılır bilmiyorsan, 🔢🧾

Satışçı olduğunu sansan bile Pazarlamacı olduğunu hiç sanma.

Aman ha bilmeden,

Okulunda okuyup, iş hayatında tecrübe etmeden, 🏫

Ya da iyi bir ustadan öğrenirken, bir yandan da kitapları karıştırmadan, 📚📚

Kulaktan dolma bilgilerle,

Pazarlama bilmem nesi yazma kartvizitine…

Yemezler… Gerçek satışçılar ve pazarlamacılar seni hemen tanır, anlarlar bir b…k bilmediğini.

Bazıları yer tabi ki!!!

Neden olmasın var öyleleri de.

Onlar da konuyu bilmiyorlar ne yapsınlar, ağzı iyi laf yapıyor diye sana inanırlar tabii ki.

Kızımız veya oğlumuz saatlerce mesai yapıyor, çok çalışıyor, diye seni koruyabilir babacan müdürlerin, patronların… 🏋️

Ne güzel hala “giderin” yani müşterin vardır.

Niye?

Anlayacak adam çok az kaldı çünkü piyasada..

“Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.”

Ama sen de biliyorsun ki aslına kafanın için bom boş, bir b…k bilmiyorsun…

Soramıyorsun da kimseye bilmediğini anlamasınlar diye…

Hadi bakalım,  

Yandaki otel %100 doluyken senin dolmayan otel odalarının, hesabını kim verecek?

Yandaki otel 150 Eur ADR ile oda satarken senin ucuza satmanın,

Ya da “over-rated” çok çok pahalıya satıp müşteriyi tatmin edememenin,

Kar etmeyen işletmenin, mutsuz müşterilerin hesabını kim verecek?

Şimdi ne yapacaksın?

Birkaç seçeneğin var;

Sizce bu aşamada ne yapabilir bu “Çakma Satışçı ve Pazarlamacı Arkadaş”?

Yorumlarınızı bekliyorum 🙂

Demirhan Doruk Aktoprak

#SatışMüdürü #SatışDirektörü #SatışKoordinatörü #SatışDanışmanı #SalesManager #OverRated #Hotels

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

VOLVO’DAN ÇALIŞANLARINA 24 HAFTA ÜCRETLİ EBEVEYN İZNİ

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

“ZAMANI GELDİ!”

“ZAMANI GELDİ!” başlıklı kampanya diğer işverenlere de hitap ediyor. Çalışanlarınıza değer vermenin zamanı geldi.

Enflasyonist ortamda çalışanlarınızı ezdirmeyin ücretlerinizi asgari ücrete göre değil reel rakamlara göre belirleyin.

Çalışan sadakati için, kurum kültürü oluşturabilmek için, çalışma şartlarınızı iyileştirin.

Daha çok kazanmak ve sürdürülebilir büyüme için bunu yapmanız şart.

#employeeretention #employeesatisfaction #employeeengagement #humanresources #hr #corporateculture #corporatevalues #çalışanbağlılığı #sadakat #employeeturnover #işgücüdeviroranı #sürdürülebilir #büyüme #kurumsalkültür

******* AŞAĞIDAKİ İFADELER VOLVO’NUN “ZAMANI GELDİ” KAMPANYASINDAN ALINTIDIR *******

Aile bağlarını güçlendirmek, Volvo Cars’ı şirket olarak daha da güçlendirecek.

Tüm ofislerimizde, cinsiyet ayrımı gözetmeden taşıyıcı anneler ve evlat edinen aileler dahil olmak üzere, anne ve baba olan çalışanlarımıza 24 haftalık ücretli ebeveyn izni sunuyoruz. Böylece yaşamlarındaki en değerli varlıklara zaman ayırabilecekler.

Çocuklara faydaları

Araştırmalar, ücretli ebeveyn izninin çocukların sağlığı üzerinde kalıcı olumlu etkileri olduğunu gösteriyor.

“Ücretli ebeveyn izninin, fiziksel sağlık ve mutluluk gibi faydalarla anne ve bebek sağlığını iyileştirdiğine inanıyorum. Bir ebeveyne bundan daha büyük bir hediye veremezsiniz.”

Isabelle Chatila – Bayi Geliştirme Yöneticisi, Volvo Car Avustralya

Ebeveynlere faydaları

Herkese ebeveyn izni sunulduğunda cinsiyet farkının azalacağına ve başta kadınlar olmak üzere tüm ebeveynlerin kariyerlerinde ilerleyebileceğine inanıyoruz.

“Artık çalışmanın da ebeveynliğe benzediğini hissediyorum; sıfırdan başlayıp yeni şeyler öğreniyoruz, sorumlulukları paylaşıyoruz ve birbirimizi destekliyoruz.”

Jamie Ji – Kıdemli Elektrik Bakım Teknisyeni, Volvo Car Çin

Volvo Cars’a faydaları

Çeşitli ve kapsayıcı bir iş gücünün en başarılı yenilikleri gerçekleştireceğine, performansı arttıracağına ve işimizi güçlendireceğine inanıyoruz. Ücretli ebeveyn izni bunu başarmamıza yardımcı oluyor.

“Burada, çalışanlarımız için yeni bir ebeveyn izni politikasından daha fazlası yer alıyor. Bu, şirket kültürümüzün ve değerlerimizin somutlaşmış hali.”

Hanna Fager – Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı, Volvo Cars

#VolvoCars #Volvo

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Küçük Otellerin Başarı Sırrı

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Dünyanın En İyi Otelleri Listesinde Türkiye’den 2 Otel

TripAdvisor misafirlerinin yorumlarına göre Dünyanın en iyi 25 oteli açıklandı. Listeye Türkiye’den 2 otelimiz girdi. Onlarla gurur duyduk, tebrik ederiz.

Top 25 Hotels — World: https://www.tripadvisor.com/TravelersChoice-Hotels-cTop-g1

39 Odalı Romance Istanbul Hotel listede 4. sırada,

36 Odalı Kayakapi Premium Caves listede 6 sırada.

Küçük Otellerin başarısının sırrı nedir? Nasıl oluyor da bu ödülü alıyorlar?

Parayla alınan, adı duyulmamış, otel fotoğrafları üzerinden değerlendirme yaparak, pazarlama şirketlerinden alınan Sahte Ödül‘lerden bahsetmiyorum.

Otel müşterilerinin gözünde değeri daha yüksek olan, gerçek misafir yorumlarına dayanan tarafsız yorum sitelerinden alınan ödüllerden bahsediyorum.

Başarının Formülü:

Pozitif Yönetim Anlayışı + Mutlu Çalışanlar + Kalite Zinciri + Fiyat/Fayda Dengesi = Mutlu Misafirler + Pozitif Yorumlar + Daha çok Rezervasyon + Daha Çok Gelir/Kar + Mutlu Yatırımcı + Ödüller + …

Başarı formülünün arkasında yatan faktörler:

  1. Herşeyden önce işini severek yapan, nitelikli, mutlu çalışanlardan oluşan bir ekibiniz olmalı. İş gücü devir oranınızın çok düşük olması gerekiyor. Misafir memnuniyetinde en önemli rol çalışanlara düşüyor. Zaten misafirler de öncelikle otelin genel yorum ortalamasına 2. olarak da çalışanların (Staff) yorum puanına bakıyor. Diğer kriterler nispeten göz ardı edilebiliyor.
  2. Ekibiniz sorun çözme yaklaşımına sahip olmalı. Tüm misafirler bilirler ki muhakkak ki bazı sorunlar olacaktır, onlar için önemli olan sizin sorunlar karşısındaki tavrınız ve yaklaşımınız.
  3. Tüm misafirlere ve ayrı ayrı her birine hakim olmalısınız, seyahatlerinin başlangıcından sonuna kadar, her birinin memnuniyetini sürekli takip eden bir ekip ruhu / kalite çemberi oluşturmalısınız. Misafir otelden ayrılırken memnuniyetini sorgulamak geçmiş olsun demek gibi bir şey. Misafirin tüm seyahat deneyimini sahiplenmeli ve kusursuz olmasına çalışmalısınız. Misafirin şehirde yaşayacağı tüm deneyimler misafirin psikolojisini etkileyecektir.
  4. Her misafirlere aynı kaliteli deneyimi yaşatabilmesiniz. Yorumlardaki başarınız arttıkça misafirin beklentisi de artacaktır.
  5. Elbette ki herkesin oteli çok değerli. Ama her şeyin de bir bedeli ve ikamesi var. Otelinizin Fiyat / Fayda dengesini korumalısınız ve sadece fiyatı değil tüm bileşenleri dengeli bir şekilde arttırmalısınız.
  6. Düzenli olarak ve çok sayıda yorum almalısınız. Aksi halde 1 tane kötü yorumla bile 10’larca sıra birden düşersiniz.
    a. Romance Istanbul Hotel: toplam 2818 Yorum
    b. Kayakapi Premium Caves: toplam 2017 Yorum
  7. Hiç kötü yorum almamak neredeyse imkansız. Toplama oranla çok az sayıda kötü yorum almalısınız.
    a. Romance Istanbul Hotel: toplam 2818 Yorum = Excellent 2,725 + Very Good 38 + Average 4 + Poor 0 + Terrible 1
    b. Kayakapi Premium Caves: toplam 2017 Yorum = Excellent 1,88 + Very Good 114 + Average 14 + Poor 3 + Terrible 2
  8. Aldığınız tüm yorumlara geri dönüş yapmalısınız. Özellikle de kötü yorum yazanlara mutlaka ulaşıp, onları rahatsız etmeden, eksiklerinizi detaylıca sorgulamasınız. Bu süreçte yorumunu silmeye yada değiştirmeye zorlamamalısınız. Eğer bu kötü yorum sizin için sürpriz olmuşsa misafir otelde konaklarken nasıl olmuş da gözden kaçırılmış araştırmalısınız.
  9. Aldığınız tüm yorumları değerlendirip otelinizi ve hizmetlerinizi sürekli iyileştirmelisiniz.
  10. Misafirleriniz çok iyi yorum yazmış ve Excellent puan vermişse bile satır aralarındaki dostça kritikleri ele almalısınız.
  11. Direkt Booking’e yatırım yapmalısınız. Misafir acentenin değil sizin direkt misafiriniz olmalı.
  12. Misafirlerle iletişiminiz en üst seviye olmalı. Seyahat sonrasında bile onları hatırladığınızı bilmeliler.

Sevgilerimle,
Doruk Aktoprak

#BaşarıSırları #FiyatFaydaDengesi #KaliteZinciri #KayakapiPremiumCaves #KüçükOteller #MutluÇalışanlar #MutluMisafirler #PersoneleVerilenDeğer #PozitifYönetimAnlayışı #RomanceIstanbulHotel #tripadvisor #YönetimAnlayışı #HotelManagement #Hotels #EmployeeRetention #Humanresources #HotelStaff #Success #Formula

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otobüste Kalmak Helsinki Otogarı Teorisi

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

TURİZM SEKTÖRÜNDE SABRETMEK

Son 10 yılda “YA SABIR” diyeceğimiz, çok fazla olay oldu, yaşamadığımız terslik kalmadı.

En çok etkilenen sektör de hep Turizm sektörü ve turizm insanları oldu.

Turizm sektöründe maalesef “İNSANA DEĞER VEREN” işletme sayısının çok az olması sebebiyle, işgücü devir oranı diğer sektörlere göre çok daha yüksek.

Halbuki turizm sektöründe sabırla devam eden arkadaşlarımız için bu durum aynı zamanda hızlı bir yükselme fırsatı da yaratıyor.

Özetle sevdiğiniz işi seçtiyseniz, bir süre sıkıntılara sabretmeniz gerekiyor.

“Otobüste Kalmak” yani sabretmek seçtiğiniz yolun diğerleriyle aynı olmadığını, yolun bir yerlerinde işin sizin için daha zevkli hale geleceğini eninde sonunda size gösterecektir.

Belirli bir işte uzmanlaşmak (o işin virtüözü olmak) için, öncelikle o işi severek yapıyor olmanız ve en az 10.000 verimli saat harcamanız gerekiyor.

Günde 8 saat verimli çalışırsanız 4 yılda yaptığınız işin virtüözü haline gelebilirsiniz. 

#turizm #sabır #insanadeger #insankaynaklari #insan #humanresources #uzmanlık #kariyer

🛎️ Helsinki Otogarı Teorisi

📍İlerleme kaydetmediğinizi düşündüğünüzde ne yapmalısınız?

“Bir posta pulu ile ilgili en ilginç şey, işine bağlı kalma kararlılığıdır.” Napoleon Hill

📍Benzersiz yaratıcı tarzınızı nasıl tanımlarsınız – sizi diğerlerinden ayıran nedir?

HELSİNKİ OTOGARI TEORİSİ

📌2004 yılının Haziran ayında, Arno Rafael Minkkinen New England Fotoğraf Okulu’ndaki konuşmasında Helsinki Otogarı’ndan yola çıktığı çarpıcı bir örneğe yer verir:

Buradan kalkan tüm otobüsler kalkışta aynı yöne gider, hangi otobüse binerseniz binin, kendinizi bir süreliğine herkesle aynı yöne giderken bulursunuz.

Öndeki ya da yan taraftaki otobüste herkesin aynı yöne gittiğini fark edip bunu anlamsız bulduğunuzda, inip istasyona geri dönüp başka bir otobüse binebilir ve kendinizi ikinci denemenizde de herkesle aynı yöne giderken bulabilirsiniz.

📍Helsinki Otogarı teorisi, yolculuğunuzun ilk aşamalarının gerçekten başlamakla, alanınız için bir fikir edinmek ve bir iş portföyü geliştirmekle ilgili olduğunu etkili bir şekilde söyler.

📍Çalışarak ve neye ilgi duyduğunuzu anlamaya başlayarak, o alandaki becerilerinizi derinleştirmek için bu anlayış üzerine bir şeyler inşa etmeye başlarsınız. Zamanla, bir çalışma biçimine ve çevrenizdeki insanlardan farklı bir dizi sonuca dönüşen kendi tarzınızı yaratmaya başlarsınız.

📍Helsinki Otogarı Teorisi, genellikle gözden kaçan bazı önemli ayrıntıları da netleştirmeye ve ayırt etmeye yardımcı olur.

📌Tutarlılık Başarıya Götürür Mü?
Helsinki Otogarı Teorisinin en önemli özelliği, sizi daha fazla iş yapmaya değil, daha fazla yeni iş yapmamaya, denemelerinize uzun süreli şans vermeye teşvik etmesidir.

📍Otobüste kalarak, benzersiz, ilham verici ve harika bir şey üretene kadar kendinize yeniden çalışmak ve gözden geçirmek için zaman tanıryabilirsiniz. Sadece gemide kalarak, ustalığın kendini göstermesine izin verirsiniz.

🎯 Malcolm Gladwell’in Outliers adlı kitabında, belirli bir alanda uzman olmak için 10.000 saatlik kasıtlı uygulama gerektiğini belirtir. Bunu gerçekten yapmanın tek yolu ise otobüste kalmak.

📍Yaptıklarınızı beğenen insanlar ve yaptıklarınızdan hoşlanmayanlar her zaman olacaktır.

🛎️ Helsinki Otogarı teorisi, her seferinde pes etmeye ve başlangıca geri dönmeye bambaşka bir açıdan yaklaşır. Size devam ederseniz, ilginç ve gittiğinize memnun olacağınız bir yere varacağınızı vaat eder.

🛎️ Artık benzersiz olduğunuz, bir tarzınız olduğu ve kendinizi herkesten nasıl farklılaştırabileceğinizi bulacağınız bir yer üstelik.

🛎️ Ve bunu yapmak için sadece çok basit bir şey yapmanız gerekir: Otobüste kalmak. 🚌

#psychology #personaldevelopment #kişiselgelişim #psikoloji #tutarlılık

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

LAN NASIL?

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

– PATRON: Haberlerde gördüm Mayıs ayında İstanbul’daki otellerde doluluk yüzde 98’miş… Bizde durum nedir Arkadaşlar?
– ARKADAŞLAR: Efendim Mayıs ayında otelimiz %100 dolu…
– P: Peki biz bir şey yaptık mı?
– A: Yok efendim. Kendi kendine oldu.
– P: LAN NASIL??? Harika, muhteşem bir şey!
 
– P: Peki kaça sattınız odaları? Fiyatlar nasıl?
– A: Efendim tüm oteller Mayısta ortalama %25 fiyat arttırmış.
– P: Biz de fiyatları arttırdık değil mi?
– A: Efendim odalar çoktan dolmuştu. Nerden bilelim
böyle olacağını. Artık yapacak bir şey yok…
– P: LAN NASIL? Peki Haziran Temmuz nasıl geçecek?
– A: Efendim bilmiyorum. Bakmaya vaktim olmadı. Zaten satışçıya da gerek yok demiştiniz, boş boş oturuyor demiştiniz işten çıkarmıştık ya…. Onun işini de ben yapıyorum… Ama endişelenmeyin efendim Haziran Temmuz da iyi geçecek diye umuyoruz inşallah….
– P: LAN SİZİN YAPACAĞINIZ İŞİN…
 
– P: Hemen Kariyere bir ilan verin o zaman.
– A: Efendim verdik, adaylar geldi görüştük ama çok para istiyorlar. En kötüsü 15-20 bin lira para istiyor, bu satışçılara da bir haller olmuş. İşler açıldı tabi hemen havalara girmişler.
– P: Yuhh…. Otele de ortak edelim isterse!!! Gerek yok o kadar para vermeye… Boşverin ben hallederim… Otel de doluyor zaten. Sıkıntı yok! 


#hotels #istanbul #satış #pazarlama #sıkıntıyok #LANNASIL

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otelcilik Başka İşlere Benzemez

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Otelcilik başka işlere benzemez. Servet dökersiniz, harika bir otel yaparsınız, mimarisi müthiş, en iyi mermer, demir, çimento, kum, mobilya, makina, klima, yatak, çarşaf, … Herşeyin en iyisini de alsanız, doğru insanları işe almazsanız ve onlara değer vermezseniz oteliniz sevilen tercih edilen bir otel olamaz. Otellerde esas değerli olan insan kaynağıdır.

Otelin yapımına, tefrişatına milyonlar harcarsınız ama personel işe alırken asgari ücret teklif edersiniz. Sanırsınız ki otelinizde çalışmak insanlara değer katacak. Tam tersi aslında çalışanlar otelinize değer katacaktır.

Oteliniz üst segment misafirleri cezbetsin diye ismine Luxury Ultra Diamond Elite Plus …. takılarını eklersiniz ama misafirler enayi değil, hizmet alamayacakları otele gitmezler. Otelinize gelenler de, olsa olsa biz de oradaydık demek için gelir, instagramda paylaşır 1-2 gece kalır giderler. Misafir değerlendirme puanlarınız gittikçe düşer.

Otelcilik başka işlere benzemez. Her zaman en iyi performansı göstermeye hazır olmanız gerekir. Hatanızın farkına vardığınızda toparlamak için çok geç olabilir. Doğru işi, doğru ekiple, doğru şekilde, doğru anda ve sürede, doğru maliyetle ve fiyatla, …. yapmanız gerekir. İkinci bir şansınız olmayabilir.

Otelcilik başka işlere benzemez. Her destinasyonun kendine özgü dinamikleri vardır. Herşeyi doğru yaptığınızı sanırsınız ama başarısız olursunuz. O bölgenin misafirlerini tanımıyorsunuzdur. Sanırsınız ki heryerde başarılı olan model orada da olacak…

Otelcilik başka işlere benzemez. Başka işlerde çok başarılı olmuş olabilirsiniz, çok zengin, çok zeki, çok iyi eğitimli olabilirsiniz… Otelcilikte başarınız hiçbir zaman garanti değildir. Doğru ekibi kurmadığınız sürece…

Otelcilik başka işlere benzemez, oteliniz %100 doludur işler iyi sanırsınız ama değildir. Aslında satmanız gerekenden çok daha ucuza satmışsınızdır. Çok iyi para kazandığınızı sanırsınız ama kardan zarar ediyorsunuzdur farkında değilsinizdir. Veya Oteliniz %50 doludur işler kötü sanırsınız fakat değildir pazardaki rakipleriniz sizin kadar dolu değildir veya misafirlerinizin ekstra harcamaları rakiplere göre çok daha yüksektir.

Otelcilik başka işlere benzemez. Otel yeni olduğu için açılır açılmaz dolabilirsiniz, sanırsınız ki ürün iyi ve bu hep böyle devam edecek. Bir süre sonra düşüş başlar… Önce doluluklar düşer, sonra fiyatlar düşer, sonra otel eskir ve artık tercih edilmemeye başlarsınız. Fiyatınızı da yükseltemediğiniz için doğru insanları almak için bütçeniz olmaz… Kısır döngüye girersiniz. Kredi çekmişseniz banka otele el koyar satışa çıkartır veya siz kendiniz bıkıp oteli satarsınız.

Otelcilik başka işlere benzemez… Allah Doğru İnsan Kaynaklarıyla Karşılaştırsın !

#otelcilik #yönetim #bilim #akıl #insankaynakları

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Patron Ne Demek? Patron Kim?

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmailİspanyolca’da Patrón “Vaftiz Babası / manevi baba” anlamları taşımaktadır.

İngillizce’deyse “patron” kelimesinin sözlükteki 1. anlamı bildiğimiz “işveren” anlamındaki patron. Ancak 2. 3. ve 4. anlamları da şunlar: müşteri, müdavim, sürekli müşteri.

Çünkü işletmenizi finanse eden ve sizin maaşınızı ödeyen kişiler müşterileriniz.

Patron kelimesi yabancı literatürde özellikle yiyecek içecek servis sektöründe müşteri anlamında kullanılmaktadır.

Aynı zamanda Patron yılda 2.5 milyon şişe satılan kaliteli bir tequila markasıdır. Patron şişeleri el yapımıdır ve Meksika’da üretilir. Patron Tequila’nın yaratıcısı John Paul DeJoria’nın hikayesini bu linkten okuyabilirsiniz.

Patron Tequila Founder – John Paul DeJoria

#PatronKim #Müşteri #Müdavim #SürekliMüşteriTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Genel Müdürler Ne İş Yapar?

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Deneyimsiz çalışanlar ve bazı patronlar sanırlar ki Müdür’ler boş boş oturuyorlar.

Büyük Amerikan imalat fabrikalarından birinin yönetim kurulu üyeleri kâr ve zarar hesaplarını incelerken, fabrika müdürünün aylığına takılmışlar ve bu ücretin yüksek olduğunu düşünmüşler.

İçlerinden iki kişi seçerek fabrika müdürü denen bu adamın neler yaptığını bir görmelerini ve ondan sonra bu konuda karar verilmesini kabul etmişler.

İki kişilik heyet bir sabah sessizce fabrikaya gitmiş ve fabrika müdürünün odasına girmiş. Gördükleri manzara su olmuş: Fabrika müdürü elinde kahve fincanı, ağzında purosu, etrafa halka dumanlar yaymakla meşgul. Masanın üstünde ne bir dosya, ne bir kâğıt hiç bir şey yok.

Bir müddet kendisi ile oradan buradan konuşan heyet üyeleri bu müddet zarfında müdürün hiç bir isle meşgul olmadığını ve yalnız bir kaç basit telefon konuşması yaptığını görmüşler.

Heyet aldığı intibadan memnun İdare Meclisine fabrika müdürü denilen zatın yanında bulundukları üç küsur saat zarfında hemen hemen hiçbir şeyle meşgul olmadığını ve bu bakımdan böyle basit bir iş için verilen yıllık 100.000 dolardan en aşağı üçte iki nispetinde bir tasarruf sağlanabileceğini söylemiş.

Tabii fabrika müdürü bu indirmeye razı olmamış, işten ayrılmış.

Yeni maaşla çalışmayı kabul eden birçok istekli arasında bir zat yeni fabrika müdürü tayin edilmiş. Üç aydan sonra idare meclisine gelen imalat istatistiklerinde az, fakat dikkati çekecek kadar bir düşme başlamış, fabrika müdürü yenidir, tabii bu kadar acemilik olur demişler.

Altıncı ayın sonunda üretim ve kar istatistik eğrisi bir hayli düşmüş. Hatalı üretim miktarı ise epeyce artmış.

Eski heyet azaları yeni fabrika müdürünü odasında ziyaret etmişler. Adamcağız kan ter içinde, bir elinde telefon, öteki eli evrak imzalamakla meşgul, başıyla gelenlere oturmalarını işaret etmiş. Gelen giden o kadar çok ki, adamla doğru dürüst konuşmaya bile imkân olmamış. Fakat heyetin kanaati şu olmuş; böyle canla başla çalışan bir adam başta olduğu müddetçe işlerin düzelmemesi için hiçbir sebep yoktur, biraz daha bekleyelim diye rapor vermişler.

Sene sonu gelmiş, her zaman kâr eden fabrikanın bilançosu zararla kapanınca idare meclisi azaları birbirine girmişler ve isi yeniden incelemeğe başka bir heyeti memur etmişler. Yeni heyet, müdürün odasına değil, fabrikaya gitmiş ve iş başında bekleyen insanlar görmüş, sebebini sormuş aldıkları cevap şu olmuş: “Hususi bir döküme başlayacağız, fabrika müdürü ben gelmeden başlamayın dedi, biz de bekliyoruz, her halde elektrik atölyesinden bir türlü ayrılmaya vakti olmadı.”

O sırada gözleri, yaşlı bir ustabaşına ilişmiş, adamı şöyle bir kenara çekmişler ve fabrikanın eskiye nazaran daha fena çalışmasının sebeplerini sormuşlar. Yaslı ustabaşı içini boşaltmak ihtiyacını uzun zamandır hissetmiş olacak ki:

-Baylar demiş, eski müdürümüz teferruatla uğraşmaz, ileriye ait planlar yapar, işi bize bırakır, biz de normal zamanlarda onu rahat bırakırdık.

Ani, içinden çıkamayacağımız olağanüstü bir problemle karşılaştığımız zaman ancak ona başvururduk ve o zaman da bilirdik ki, o bizim bu sorunumuzu çözecek.

O hakiki fabrika müdürü idi. Güler yüzlü idi, purosunu içer, bizle şakalaşır, fakat hepimiz için düşünürdü. Şimdiki müdür de çok dürüst, iyi niyet sahibi, hatta çok daha çalışkan bir adam. Fakat o hiçbirimize inanmıyor, her işin kendisi tarafından görülmesini istiyor.

Yani o, bizim yerimize ustabaşılık yapıyor, tabii biz de amele çavuşu mertebesine düşüyoruz, haydi neyse buna da aldırmayalım, ama fabrika müdürlüğü boş kalıyor. Elinde purosu, ileriyi görmeğe çalışan, tedbir alan, düşünen adamın yerinde kimse yok.

Eski fabrika müdürünü tekrar oraya getirmek isteyen idare meclisi, bir senelik acı tecrübesinden sonra 100.000 yerine 150.000 dolarla onu ancak gelmeye razı etmiş.

* Bu olay; Nüvit Osmay’ın “İnsan Mühendisliği” kitabından alınmıştır.

Yöneticilik güç bir sanattır. Öyle bir sanat ki, eseri gözle görülmez ve ölçülmesi de ancak mukayeselerle ve senelerin tecrübeleriyle biraz mümkün olabilir. Onları, yalnızca zaman ve o müessesenin çalışanları değerlendirebilir. Onun için günlük takdir bekleyenlerden bu sanatın sanatçısı çıkmaz.

İyi bir Genel Müdür;

  • Düşünür, planlar, hedef koyar ve çalışanlarını bu hedeflere yönlendirir.
  • İş süreçlerini yaratır, yönetir ve gerektiğinde değiştirir.
  • Hedeflerin gerçekleşmesini sağlar.
  • Resmin tümünü görebilir.
  • Gerektiğinde danışmanlardan akıl alır.
  • İyi bir iletişimcidir.
  • Problem çözücüdür.
  • İyi bir eğitimcidir.
  • İşe göre insan, insana göre iş seçer.
  • Sonuç odaklıdır.
  • Astlarına değer verir, onlara güvenir, yetki aktarır.
  • Astlarınca güvenilir. İyi bir danışmandır.
  • Gereksiz ayrıntıya girmez.
  • İşini ve iş yerini sever.
  • Astlarının işini sevmesini sağlar.
  • Çalışanlarına bir takım oldukları ruhunu verir.

Sevgi ve Saygılarımla

Doruk Aktoprak

www.DorukAktoprak.com

#Turizm #Otel #İnsanMühendisliği #GenelMüdür #NeİşYaparTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Turizme Kalifiye Eleman Lazım ama Kalifiye Yönetici de Lazım

Takip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail

Turizm sektörünün en önemli sorunlarından birisi de kalifiye elaman eksikliği.

Özellikle güney ve ege bölgesindeki otellerin çoğu 6-7 ay açık kalabiliyor. Bu da gençlerin her kış 5-6 ay işsiz kalmasına sebep oluyor. Bu ve benzeri sebeplerle de gençler turizmi bir meslek dalı olarak görmüyor, geçici bir iş kolu olarak görüyorlar.

Yorucu çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri, düşük ücret, insanca muamele görmemek, kariyer yolunu görememek, adaletsizlik sebebiyle birkaç sene çalıştıktan sonra sektör değiştiriyorlar.

Şehir otelleri 12 ay faal olduğundan durum biraz daha iyi. Ancak kıyı otellerindeki personel eksikliği şehir otellerindeki personel sirkülasyonunu da olumsuz etkiliyor.

Turizm sektöründe 1 yıl bir işletmede çalışabilmek başarı sayılıyor. Özellikle bazı işletmelerde patronlar ellerinde kılıçla dolaşıyor ve sürekli kelleler uçuruluyor. Doğal olarak bu tür işletmelerin adı çıkıyor ve personel bulamıyorlar.

Genel olarak eğitimdeki planlama eksikliği, maalesef turizm okulları ve öğrenci sayılarında da kendini göstermektedir. Üniversiteler, STK’ları, turizm sektör temsilcileri ve turizm bakanlığı yetkilileri birlikte orta ve uzun vadeli planlar yapmalı. Hangi bölgeye kaç yataklı otel açılacak, bu otellere hangi yollar ve havalimanı hizmet verecek, bu bölgede kaç adet turizm fakültesi ve meslek lisesi açılacak, bölgedeki halk turizm açısından nasıl bilinçlendirilecek, esnaf nasıl denetlenecek ve daha bir sürü konu planlanmalı…

Yeni turizm liseleri ve meslek yüksek okullarının açılması teşvik edilmeli ve gençlerimiz iş garantisiyle bu okullara yönlendirilmelidir. 2014-2015 eğitim öğretim yılı itibariyle Türkiye’de 36.259 öğrencinin eğitim gördüğü 135 Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi (AOTML) ve çeşitli üniversiteler ve meslek yüksek okulları bünyesinde eğitim gören toplam 69.795 öğrenci bulundurmaktadır. 2014-2015 eğitim öğretim yılı itibariyle Türkiye’deki üniversiteler bünyelerinde 26 adet Turizm Fakültesi bulundurmaktadır.

Bu okulların sayısı arttırılmalı, eğitim müfredatı gözden geçirilmeli, yeni bilgiler, beceriler ve teknolojiler müfredata eklenmelidir.

Turizm bakanlığı alternatif turizmi teşvik etmeli, inanç turizmi, yayla, golf, kültür, av, termal, sağlıklı yaşam, kongre turizmi, futbol, mağara, kuş gözetleme, bitki inceleme, kayak, trekking, yatçılık, rafting, yamaç paraşütü, triatlon, paraşüt, dalış ve benzeri alternatif turizm organizasyonlarını desteklemelidir. Devlet alternatif turizm acentelerine getirdikleri turist başına “cazip” teşvikler vermelidir.

Peki profesyonel turizm yöneticileri olarak biz neler yapmalıyız? Neyi eksik yapıyoruz? Özdeğerlendirme yapıyor muyuz?

Öncelikle gençleri yetiştirmek, mesleği sevdirmek ve sektörde tutunmalarını sağlamak için onlara insanca çalışma şartları sunmalı, eğitim, adil ücret ve kariyer koçluğu vermeliyiz.

Çalıştığımız oteller kıyı oteliyse sezonu uzatmak için çalışmalar yapmalıyız. Alternatif turizm türleri geliştirmeli ve pazarlamasını yapmalıyız. Böylece daha uzun süreli çalışma koşulları sunabildiğimiz personeli kaybetmeyiz.

Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda bölgemizi pazarlarken, pastayı büyütmek için, yerel yönetim ve kamu desteğinin yanında rakip otellerle de işbirliği yapmalıyız.

Bölgemizdeki rakip otellerle rekabeti fiyatla değil hizmetle yapmalıyız. Aksi halde fiyatlar düştükçe daha az elemanla insanüstü efor harcamak zorunda kalırız ve çalışanlara insani çalışma koşulları sunamayız.

Turizm fakülteleri ve okullarıyla işbirliği yaparak okullardaki derslere konuşmacı olarak konuk olalım. Öğrencilerle yakın ilişkiler kuralım onlara yeri geldiğinde abilik ablalık yapalım yeri geldiğinde öğretmenlik.

Zorunlu olarak staj yapan gençleri bedava iş gücü olarak görmeyelim ve onları gerçekten eğitelim. Öğrenciler mesleğiyle ilgili daha çok şey öğrendiği işletmede çalışmayı tercih edeceklerdir. İşini severek yapan bir stajyerin neleri başarabileceğini kendi gözlerinizle görün.

Elemanları eğitmekle uğraşmayalım nasılsa kaçıyorlar kafasını değiştirelim.

İşe alırken 2-3 aşamalı görüşme yapıp, sınav, kişilik testleri, referans kontrolleri yaptığımız çalışanları, ilk hatalarında, bir kelamla, muhasebe departmanı üzerinden kovmayalım. İşten çıkardıklarımıza da, kendisi ayrılanlarla da işten çıkış mülakatı yapalım.

Profesyonel otel yöneticileri olarak patronlarımıza, duymaktan hoşlandıkları yalanları değil, doğruları söyleyelim. Odağı insana hizmet olan turizm endüstrisinde çalışanlarımızın da insan olduğunu gözden kaçırmayalım. Mutlu çalışan, mutlu misafirler yaratır.

Ve şu anda aklıma gelmeyen daha bir sürü şey… Özetle turizme kalifiye eleman lazım ama kalifiye yönetici de lazım.

Sevgi ve Saygılarımla
Doruk Aktoprak
www.DorukAktoprak.com

#Turizm #Otel #İnsan #MutluÇalışan #MutluMisafir #Kalifiye #Eleman #Yönetici #Aranıyor #Plan #EğitimTakip Edin: twitterlinkedinyoutubetwitterlinkedinyoutube
Paylaşın: FacebooktwitterlinkedinmailFacebooktwitterlinkedinmail